Ankara, 16 Temmuz 2025 – Türkiye’nin karbon emisyonlarını 2053 yılına kadar net sıfıra indirme hedefiyle kabul ettiği yeni İklim Yasası, hem çevreci örgütler hem de enerji sektörü temsilcileri arasında büyük tartışmalara neden oldu. Yasa, Paris Anlaşması hedeflerine uyum ve yeşil dönüşüm yolunda atılmış önemli bir adım olarak görülse de, içeriğindeki bazı eksiklikler eleştirilere yol açıyor.
Yasanın Hedefleri ve İçeriği
Yeni İklim Yasası’nın temel amacı, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadeledeki kararlılığını pekiştirmek ve Paris Anlaşması’ndan doğan yükümlülüklerini yerine getirmek. Yasa, 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefini resmi bir devlet politikası haline getiriyor. Bu hedef doğrultusunda, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji yatırımları ve karbon yakalama teknolojileri gibi alanlarda çeşitli teşvikler ve düzenlemeler öngörülüyor.
Yasanın önemli maddeleri arasında, karbon piyasası mekanizmalarının oluşturulması, emisyon ticaret sistemlerinin geliştirilmesi ve iklim değişikliğiyle ilgili veri toplama ve raporlama süreçlerinin güçlendirilmesi bulunuyor. Ayrıca, iklim değişikliğinin etkilerine adaptasyon (uyum) stratejilerinin geliştirilmesi de yasanın kapsamında yer alıyor.

Çevre Örgütlerinden Gelen Eleştiriler: “Fosil Yakıt Çıkış Planı Nerede?”
Yasa, çevreci kuruluşlar ve akademisyenler tarafından “eksik” ve “yetersiz” bulunuyor. Eleştirilerin temel odağı ise fosil yakıtlardan çıkış konusunda somut bir yol haritasının olmaması. Çevre örgütleri, yasada kömürlü termik santrallerin kapatılmasına veya yeni fosil yakıt yatırımlarının engellenmesine yönelik açık bir zaman çizelgesinin bulunmamasını büyük bir eksiklik olarak görüyor. Greenpeace Akdeniz ve WWF-Türkiye gibi kuruluşlar, “net sıfır hedefinin, fosil yakıtlara bağımlılık devam ederken nasıl başarılacağı muamma” yorumunu yapıyor.
Bir diğer önemli eleştiri konusu ise yasanın piyasa mekanizmalarına aşırı bağımlılığı. Çevreciler, emisyon ticaret sistemleri ve karbon kredileri gibi mekanizmaların, gerçek emisyon azaltımları yerine “kağıt üzerinde” çözümler sunabileceği endişesini taşıyor. Onlara göre, emisyon azaltım hedeflerine ulaşmak için doğrudan düzenleyici tedbirler ve güçlü kamu yatırımları daha etkili olacaktır.
Enerji Sektöründen Karmaşık Tepkiler
Enerji sektörü temsilcileri ise yasayı farklı açılardan değerlendiriyor. Yenilenebilir enerji yatırımcıları yasayı olumlu karşılarken, fosil yakıta dayalı enerji üreticileri ise geçiş sürecinin maliyetleri ve belirsizlikleri konusunda endişeli. Sektör temsilcileri, yasada öngörülen teşviklerin ve karbon fiyatlandırma mekanizmalarının netleşmesini bekliyor. Bazı uzmanlar, yasanın yeterli finansal destek ve teknoloji transferi mekanizmaları olmadan tek başına hedeflere ulaşmada yetersiz kalabileceğini belirtiyor.