İSTANBUL – Türkiye, her köşesi tarih ve kültür kokan bir açık hava müzesi olmanın yanı sıra, gastronomi ve geleneksel el sanatları alanında da eşsiz bir potansiyel barındırıyor. Son yıllarda yükselişe geçen gastronomi ve ekoturizm akımları, Türkiye’nin gizli kalmış lezzet duraklarını ve kaybolmaya yüz tutan zanaatlarını yeniden gündeme taşıyor.
Zeytinyağı Rotası Ege’de Yeniden Canlanıyor

Ege Bölgesi, özellikle Ayvalık ve Urla, dünyanın en kaliteli zeytinyağlarının üretildiği yerler olarak biliniyor. Bölgenin yerel otlarından yapılan zeytinyağlı yemekler, düzenlenen gastronomi festivalleri aracılığıyla sadece Türkiye’den değil, dünyanın dört bir yanından gelen turistleri ağırlıyor. Bu festivaller, zeytinin hasadından sofraya uzanan hikayesini anlatarak, zeytinyağı kültürünü bir turizm ürününe dönüştürüyor.
Güneydoğu’nun Baharat ve Kahve Ritüeli

Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Gaziantep’ten Mardin’e uzanan eşsiz mutfağıyla adından söz ettiriyor. UNESCO tarafından tescillenen Gaziantep mutfağının yanı sıra, Şanlıurfa’nın meşhur “Mırra” kahvesi geleneği ve Mardin’in telkari sanatı, kültürel mirasın turizmle harmanlandığına dair somut örnekler sunuyor. Bu kadim gelenekler, ziyaretçilere yörenin ruhunu ve ritüellerini bizzat deneyimleme fırsatı veriyor.
El Sanatları Kapalıçarşı’da Hayat Buluyor
İstanbul’un tarihi Kapalıçarşı’sı, sadece bir alışveriş merkezi değil, aynı zamanda sedef işlemeciliğinden bakırcılığa kadar birçok kaybolan zanaatın son kaleleri arasında yer alıyor. Genç neslin bu sanatlara olan ilgisi, geleneksel atölyelerin butik sanat galerilerine dönüşmesini sağlıyor. Bu dönüşüm, Kapalıçarşı’nın sadece bir ticaret merkezi değil, aynı zamanda bir kültürel cazibe merkezi olarak yeniden konumlanmasına yardımcı oluyor.
Ekoturizm Doğayla Bütünleşme Fırsatı Sunuyor

Büyük şehirlerin karmaşasından uzaklaşmak isteyenler için Kaz Dağları ve Karadeniz yaylaları, ekoturizm projeleriyle yeni bir kapı aralıyor. Yerel halkın işlettiği küçük pansiyonlar ve ekolojik çiftlikler, turistlere hem doğal bir yaşam deneyimi sunuyor hem de yerel ekonominin güçlenmesine katkı sağlıyor. Bu projeler, sürdürülebilir turizm modelinin Türkiye’deki en başarılı örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.