Türkiye, dünya Hristiyanlığının en önemli teolojik ve tarihsel merkezlerine ev sahipliği yapmasına rağmen inanç turizmi potansiyelini uzun yıllardır yeterince değerlendiremiyor. Papa’nın İznik ziyareti, bu alanda son 20 yılın en kritik dönüm noktalarından biri olarak görülüyor ve Türkiye’nin kutsal rotalarını yeniden uluslararası gündeme taşıdı.
İznik Konsili’nin toplandığı yerden Efes’teki Meryem Ana Evi’ne, Tarsus’taki Aziz Paul mirasından Vahiy Kitabı’nın Yedi Kilisesi’ne kadar Türkiye, hac destinasyonlarının üç temel kriteri olan tarihsel özgünlük, teolojik merkezilik ve mekânsal sürekliliği eşsiz bir şekilde karşılıyor.
Ancak ziyaretçi verileri, potansiyelin çok gerisinde kalındığını gösteriyor:
2007’de 143 bin olan ziyaretçi sayısı, 2024’te 13 bine, 2025’in ilk üç çeyreğinde ise 11 bine düştü. Sorun potansiyel değil, strateji eksikliği.
Papa ziyaretiyle oluşan küresel ilginin kalıcı bir hamleye dönüşmesi için uzmanlar, 2027 yılının “Türkiye İnanç Turizmi Yılı” ilan edilmesini öneriyor. Böyle bir adım; Yedi Kiliseler Rotası’nın yeniden canlandırılmasını, Aziz Paul Yolu’nun uluslararası prestijini artırmayı ve Türkiye’nin kültürel diplomasi gücünü yükseltmeyi hedefliyor.
Türkiye, sahip olduğu kadim dini mirasla inanç turizmi haritasında yeniden öncü bir ülke olabilecek kapasitede. Yapılması gereken, bu mirası modern bir turizm vizyonuyla buluşturmak.