Bosna Hersek’in doğusundaki Srebrenitsa’da, insanlık tarihinin en karanlık sayfalarından birine tanıklık eden Srebrenitsa Katliamı’nın 30. yıl dönümünde, kurbanlar anıldı. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres, katliamın yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı mesajında, “artan nefret söylemleri, inkar ve ayrışmaya” karşı küresel bir dikkat ve mücadele çağrısında bulundu.
Avrupa’nın Ortasındaki Soykırımın 30 Yılı
11 Temmuz 1995’te, Bosna Savaşı sırasında Sırp güçleri tarafından BM’nin “güvenli bölge” ilan etmesine rağmen Hollandalı barış gücü askerlerinin koruması altındaki Srebrenitsa’da, 8 binden fazla Boşnak erkek ve çocuk hunharca katledildi. II. Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’da yaşanan en büyük toplu katliam olarak tarihe geçen bu olay, Uluslararası Adalet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından “soykırım” olarak kabul edildi.
Her yıl 11 Temmuz’da, katliamda hayatını kaybeden ve kimlikleri tespit edilen kurbanlar, Potoçari Anıt Mezarlığı’nda düzenlenen törenlerle toprağa veriliyor. Bu yıl da 30. yıl dönümünde, 7 soykırım kurbanı daha ebedi istirahatgahlarına uğurlandı. Aradan geçen 30 yıla rağmen, binden fazla soykırım kurbanının naaşına hala ulaşılamadı.
Guterres’ten Anlamlı Mesaj: “Bir Daha Asla Demek Yetersiz”
BM Genel Sekreteri Guterres, Srebrenitsa Soykırımı’nı Uluslararası Düşünme ve Anma Günü’nün ilk kez kutlandığı bu anlamlı günde, 29 yıl önce yaşanan vahşeti bir kez daha hatırlattı. Guterres, mesajında şu ifadelere yer verdi:
“29 yıl önce Birleşmiş Milletler ve dünyanın Srebrenitsa halkını yüzüstü bırakması sonucu 8 binden fazla Bosnalı Müslüman, sistematik bir şekilde katledildi ve toplu mezarlara gömüldü. Bu, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’da yaşanan en büyük vahşetti.”
Guterres, kurbanları saygıyla andıklarını ve hayatta kalanlarla dayanışma içinde olmaya devam ettiklerini belirterek, “Öldürülenlerin ailelerine, hakikat ve adalete yönelik amansız arayışlarında verdiğimiz desteği bir kez daha teyit ediyoruz. İnkâr ve revizyonizmle mücadele etmeli, her kurbanın kimliğinin tespit edilmesi ve her failin hesap vermesi için çaba sarf etmeliyiz” çağrısında bulundu.
Genel Sekreter, Srebrenitsa’da yaşanan soykırımın, nefret karşısında hareketsiz kalmanın yıkıcı sonuçlarının üzücü bir kanıtı olduğunu vurguladı. “Bölünme ve hoşgörüsüzlüğe karşı mücadele etmeli, insan haklarını savunmalı ve karşılıklı anlayış ve uzlaşmayı teşvik etmeliyiz” diyerek, Srebrenitsa’nın hatırasının, soykırım belasından arınmış, adalet ve barışın hâkim olduğu bir dünya inşa etme kararlılığını güçlendirmesi temennisinde bulundu.