Umutcan ÖREN-Celal ATALAY/ANKARA, – ANKARA Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, konser soruşturmasına ilişkin, “Bu rakamı neye göre çıkardıklarını bilmiyoruz. ‘Bu sahne 3-5 milyona kurulurdu’ diyorlar. Sahnenin her biri ayrı bir bedel. Bunlar otomatik robot. Dolayısıyla daha ucuz olabilir miydi, elbette olabilirdi. O konudaki öz eleştiriyi kabul ediyorum. Benzer kuruluşlardan bunların rakamlarını alırsınız. Aynı rakamlarsa lekelenmeme hakkı var, şimdiden herkesin peşinen suçlu gösterilmesini asla kabul etmiyoruz” dedi.
ABB Başkanı Mansur Yavaş, ABB’ye yönelik konser soruşturması kapsamında gerçekleştirilen operasyonun ardından basın toplantısı düzenledi. ABB Konferans Salonu’nda düzenlenen basın toplantısına, CHP milletvekilleri, ilçe belediye başkanları ve vatandaşlar katıldı. Yavaş, geçmişe yönelik konserleri incelediklerini, teftiş sonucunda herhangi bir zarar çıkmadığını belirtti. Aynı şekilde mülkiye müfettişlerinin de inceleme yaptığını belirten Yavaş, müfettişlerin dosyayı savcılığa gönderdiğini, itirazlar sonucunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yeni bir inceleme başlattığını ve bir bilirkişi heyeti oluşturulduğunu söyledi. Yavaş, “Ben bunların uzmanlık alanının bu konu ile ilgili hiç alakası olmadığını tespit ettim. Medya bilirkişisi, gençlik ve spor ilçe müdür vekili, defterdarlık muhasebe uzmanı, gençlik ve spor il müdürlüğü personeli. Oysa bu bilirkişinin Türkiye’nin çeşitli yerlerinde bu işi yapan uzman kişilerden olması gerekirdi. Heyet de eski rapor üzerinden kamu zararını açıklıyor. Halbuki, dilekçeler savcılığa verildi. Siz eğer kıyaslayacaksanız Mercedes marka aracı Mercedes marka araçla kıyaslayın. Bu işlerle hiç uğraşmamış kişilerin bilirkişi yapması mümkün değil” dedi.
‘BİZ ADALET İSTİYORUZ’
Yavaş, sahne kurulumu bedelleriyle ilgili tartışmalara ilişkin, “Aynı alanda Tarkan konseri yapıldı. Firmadan kaç paraya yapıldığını sorabilirsiniz. Bu işi Türkiye’de 100 kadar firma var. Lopez konseri yapıldı. Bunları yazı yazarak ‘sahne kurulumunu ne kadara yaptınız, hangi özellikleri var’ diye sorulsaydı bugün umuyorum biz konuşmuyor olacaktık. Bu rakamı neye göre çıkardıklarını bilmiyoruz. ‘Bu sahne 3-5 milyona kurulurdu’ diyorlar. Sahnenin her biri ayrı bir bedel. Bunlar otomatik robot. Dolayısıyla daha ucuz olabilir miydi, elbette olabilirdi. O konudaki öz eleştiriyi kabul ediyorum. Bize verilen hakkedişte 146 kişi hakkediş olarak çalışmış, 15-20 gün yevmiye usulü çalışmış. Çok özellikli elemanlar var; günlük 20 bin lira, günlük 100 bin lira alanlar da var. Çünkü bunların tamamı uzmanlık istiyor. Bunların konaklamaları, geliş gidişleri var. Bu ekipmanların tamamı 20 TIR’da gelmiş. Biz adalet istiyoruz. Benzer kuruluşlardan bunların rakamlarını alırsınız, yapılan işlerin dosyasında hangi işler yapılmış, bu işi yapan firmalara sorduğunuz zaman eğer ABB daha pahalı yaptıysa onu yapanlar cezasını çeker. Asla arkasında durmayız. Ancak aynı rakamlarsa lekelenmeme hakkı var, şimdiden herkesin peşinen suçlu gösterilmesini de asla kabul etmiyoruz. Onun için adalet istiyoruz. Konserle ilgili benim savunacak hiçbir şeyim yok. Pahalı yapmışlarsa cezasını çekerler; ama yapmamışlarsa aklanırlar” ifadelerini kullandı.
‘BENİ İTİBARSIZLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYORLAR’
Yavaş, operasyona ilişkin, “Sabaha karşı gözaltına alındılar. Kaç yıldır ABB’de çalışıyorlar. İfadeye çağırdığınızda gelmediler mi? Artık bu usulün Türkiye’den ortadan kalkması lazım. Belediye başkanlarımıza da aynı muamele yapıldı. Eski ABB Başkanı Melih Gökçek tweet attı; ‘Sabaha karşı operasyon var.’ Şimdi de tepkiyi görünce ‘Ben onu kastetmedim’ diyor. Bu ülkede Gökçek ve ailesinin tümü yargılanmadan, hapse girmeden, yaptıklarının hesabı sorulmadan asla adaletten bahsedilemez. ‘Siyasi operasyon’ olarak adlandırılması için üzerlerine düşeni yapıyorlar. Beni itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Oysa ben bu dosyada yokum. Ama şunu şunu söylemek istiyorlar; ‘mutlaka bir şey bulun, yargılamanın önünü açın.’ Doğru duvar yıkılmaz. Ben 1999’dan beri kamu görevi yapıyorum. İktidarın elinde benim bütün bilgilerim mevcut. Benimle ilgili en ufak bir şey bulsalardı ellerinden geleni yapmazlar mıydı? Biz çalmayacağız, çaldırmayacağız. Ben çalmadan çalışılacağını ispat peşindeyim. Hayatım boyunca çocuklarıma haram lokma yedirmedim; ama hayatı boyunca çocuklarına helal lokma yedirmeyenlerin laflarını boğazlarına tıkmak zorundayım” dedi.
‘YASA BİZE GÖREV VERİYOR’
Yavaş, suç varsa cezasının verilmesi gerektiğini kaydederek, “Ama adil yargılanma lazım. ‘Paraları konserlere vermişler’ diyorlar. Konser yapmayan yer var mı? Bunların bir kısmının derdi milli günlerimizle. Bizim yaptığımız konserler 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos ve 29 Ekim. Milli günlerimizi kuvvetli bir şekilde kutlamak istiyoruz. Kutladığımız alanlar Ankara’mızın, Başkentimizin, Cumhuriyetimizin kurulduğu alanlar. Her konserde bunları mutlaka yeni yetişen gençlere anlatıyoruz. 6,5 yıl boyunca harcadığımız para bütçemizin binde 4’ü. Yasa bu tür etkinlikleri yapmamız için bize görev veriyor. Bizler milli günleri yan yana gelerek, Türk insanıyla kutlamaya devam edeceğiz. Bunu da peşinen bildiriyorum. Benim hakkımda da 6 yıldır sürekli şikayetler yaparlar. Mülkiye müfettişleri de boş geçmiyor. Yaklaşık 109 tane şikayet yapıldı. Bunların hepsi tahkik edildi. 100 küsur tanesi ‘suç unsuru yok’ diye kapatıldı. Elbette kapatılacak. Biz buraya ‘suç işlemeyeceğiz’ diye geldik. Kendimize sonuna kadar güveniyoruz. İstedikleri kadar şikayet etsinler” ifadelerini kullandı.
‘ŞİKAYETLERİMİZ HEP AYNI BİLİRKİŞİLERE GİTTİ’
Yavaş, Melih Gökçek dönemine ilişkin ihaleye fesat, kamu zararı iddiasıyla 100’e yakın şikayette bulunduklarını aktararak, “Bir festival için Avrupa’dan getirdikleri mankene 41 milyon verdiler. 55 dosyada bilirkişi raporu alınmak suretiyle takipsizlik kararı verildi. 11 dosyada bilirkişi raporuna ihtiyaç duyulmadan takipsizlik kararı verildi. Halbuki biz savcılığa işi boş şikayetler yapmadık. Hem teftiş kurulumu hem bilirkişiler vasıtasıyla tek tek dosyaları inceletip gönderdik. 11 dosyada iddianame düzenlendi. Yargılama devam ediyor. Ama bu bürokratların hiçbirisi gece evinden alınmadı. Hiçbiri hakkında adli yaptırım yapılmadı. Doğrusu budur. Yargılanacak, mahkeme cezayı kesinleştirdikten sonra o insanlar için ‘suçlu’ diyebileceğiz. Bazılarında hiçbir işlem yapılmadı. Ancak bizim şikayetlerimiz hep aynı bilirkişilere gitti. Yüzde 55’i sadece 10 kişiye verilmiş. Bizimle ilgili kamu zararı çıkaran bilirkişiler de bunlardan birisi. Onları aklamak için rapor düzenleyenler, bizi suçlu göstermek için rapor düzenliyor” diye konuştu.