Gülseren KARAPINAR-Taylan ERGÜN-Şevval CİNDİR/İSTANBUL – ARNAVUTKÖY’de iddiaya göre hizmetli personel, okul müdürü ve bazı öğretmenler için yapılan öğle yemeğinin içerisine çamaşır suyu koydu. İddiaların ardından hizmetli kadın Züfre S. tutuklandı. Tutuklanan Züfre S.’yi tanıyan kadına veliler komplo kurulduğunu iddia eti. Veliler, Okul müdürü Y.B.’nin, tanıdığı başka birine okulda kadro vermek adına Züfre S.’ye iftira attığını söyledi. Züfre S.’nin kız kardeşi ise, “Yeni personeli kadroya aldırmak için kız kardeşimle zıttı. Zaten benim kız kardeşimle bayadır uğraşıyordu. Müfettişler gidip geliyordu okula. Daha önce böyle olaylarda yaşadılar kız kardeşimle. Yeni personelle birlikte bunlar kardeşime komplo kurdular” diye konuştu.
Olay, geçtiğimiz günlerde Arnavutköy’de bulunan Şeyh Şamil İlköğretim Okulu’nda meydana geldi. İddiaya göre okulda temizlik personeli olarak görev yapan Züfre S., okul müdürü Y.B.’yi zehirlemek amacıyla öğle yemeğinde dondurucudan çıkartılan ve tezgahtaki tencerede pişirilecek tavuğa çamaşır suyu koydu. Durum kısa sürede fark edildi. Okul müdürü, zehirlenme şüphesiyle karakola giderek personel hakkında şikayetçi oldu. Polis ekipleri tarafından gözaltına alınan Züfre S., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi; tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay sonrası polis ekipleri, okulda inceleme yaptı. Tavuk yemeğinden numuneler alınarak laboratuvara gönderildi. Alınan numunelerde kimyasal inceleme yapılacağı, olayın inceleme sonucunda netlik kazanacağı öğrenildi.
‘İNSAN SAĞLIĞINA ZARAR VERECEK BİR KADIN DEĞİL’
Züfre S.’nin eski çalışma arkadaşı Gizem Yılmaz, “Ben 3 yıl önce bu okulda çalıştım kantinde. Züfre arkadaşımı da aşağı yukarı ben burada 10 senedir tanıyorum. 3 yılda da beraber çalıştım. Bu kadının böyle bir şey yapması imkan dahilinde değil. Bu kadın sokaktaki canlılara bile bakan bir kadın. Kaldı ki insan sağlığına zarar verecek bir kadın asla değil. Arkadaşımızdan bildiğimiz kadarıyla bazı kadrolu olduğu için açıkçası çalışmalarını mı istemiyorlardı, ne yapıyorlardı sürekli mobbing uygulamaya başladılar. Arkadaşımız da bunu gitti şikayet etti. Şikayet ettikten sonra müfettişler gelip gitmeye başladı. Bu olaydan sonra da zaten araları ister istemez sürtüşmeli oldu. Daha sonra da böyle birşey yapıldı. Bu kesinlikle olacak birşey değil. Burası okul; temizlik malzemeleri burada olacak tabii ki. Bu okulda neden yemek yapılıyor.Kaldı ki bu arkadaşımızın yaptığı görülmüyor. Bu yemeğin içine bunu kattığı görülmüyor. Neden suçlanıyor.Müdür Bey, ‘Ben gözümle gördüm’ demiş. Eğer bunu gözüyle gördüyse bu Züfre hanımı görüyorsa bu kamera sonuçta müdür beyin gördüğünü de görmüştür. Peki bu kamera kayıtları nerede. Bunlar neden çıkmıyor. Bütün kamera kayıtlarının biz çıkmasını istiyoruz. Biz arkadaşımızın suçsuz yere yattığını düşünüyoruz ve bunda kimin suçu varsa hepsinin içeri girmesini istiyoruz” dedi.
‘ZEHİRLENEN YOK; ETİ YİYEN YOK’
Eski Okul Aile Birliği Başkanı Aysun Özer, “Ben de daha önce 2 yıl burada Okul Aile Birliği görevi yaptım. Arkadaşımız 14 yıldır bu okulda. Evet bunun bir komplo olduğunu hepimiz eminiz ve bütün buradaki veliler dahil hepsi içinde. Bunun gerçekten daha önceki sürtüşmeye dahil bir intikam amaçlı yapıldığı belli bu kadına. Kadını buradan lojmandan çıkarmak istediler. Kadın kadrolu olduğu için buna hiçbir işlem uygulayamadı; ama bunun için kadına çok büyük mobbing uygulandı. Bu mobbing uygulaması altında kadını bezdirdiler ama akadın bunu yapabilecek bir insan değil. Bu sene yeni giren temizlik işçilerinden müdüre yandaşlık yapanlar var. Buna eminim ve bunlar yaptı. Artı kriminal sonuç gelmeden et pişmemiş. Ortada yemek yok. Bunu yiyen yok. Zehirlenen yok. Zehirlenmeden tutuklama oluyor. Yiyen yok. Et 3 gün burada muhafaza ediliyor. Üç gün sonra kriminal incelemeye gönderiliyor. Neden 3 gündür burada okulda bekletiliyor. Bu okulda çalışanımıza müdür bunu sunduğu zaman ‘Siz böyle birşey yapmışsınız’ dediğinde arkadaşımız diyor ki, ‘Hocam çağırın polisi. Tutanağımı tutun, savunmamı yazayım’ diyor. Neden pazartesi günü öyle birşey yapılmıyor da, Salı günü akşamı gidilip şikayette bulunuluyor. Çarşamba günü de et okuldan gidiyor. Buna müfettişlere şikayet ettiği için, milli eğitime şikayet ettiği için kadına kurulmuş bir komplo” şeklinde konuştu.
‘MÜDÜR BEYİN ÖZEL İSTEĞİ ÜZERİNE PİŞEN BİR YEMEK’
Veli Arzu Kuloğlu ise, “Çocuğum bu okula ikinci sınıfa gidiyor. Asla böyle birşey olduğunu düşünmüyorum. Züfre Hanım çünkü buranın çok eski çalışanı. Benim 17 yaşında bir kızım daha var. O da bu okuldan mezun olmuştu. En ufak bir telefonumuzda ‘Abla gönderiyoruz çocuğu’ dediğimizde ‘Hiç tereddüt etmeyin tamam alıyorum hemen içeri’ diyen bir abla. Kesinlikle böyle birşey yapamaz. Kesinlikle tamamen iftira atıldı. Daha önce müdür beyle problemleri vardı. Bunu herkes biliyordu; bilmeyen yoktu. Bütün veliler de biliyorlardı. En son bir karar aşamasına geçilecekti. Karar aşamasına geçmeden böyle birşey olduğunu düşünüyoruz; ama çok yanlış. Gerçekten Züfre hanım bunu hak etmedi; asla hak etmedi. Çünkü 10 yaşındaki çocuğa sorun Züfre abla için kötü birşey asla söyleyemez. Birkaç öğretmen ya da müdür beyin özel isteği üzerine pişen bir yemek. Yemeği de ben Züfre hanım pişiriyor diye bilmiyorum. Zaten o gün Züfre hanım tezgahın üstünde tavuğu görüyor. Hatta bakıyor, geçiyor bizim gördüğümüz kadarıyla. Çünkü demek ki muhtemelen o gün yemeği o koymayacaktı. Farklı bir kişi koyacaktı. Tamamen kumpas kurdular” dedi.
‘KIZ KARDEŞİMLE BAYADIR UĞRAŞIYORDU’
Züfre S.’nin ablası Ayşe Kaplan ise, “Benim kız kardeşim burada 10 yıldır çalışıyor. Hiçbir sıkıntısı olmadı. Sonra buraya 2-3 sene önce gelen müdürle bir anlaşmazlığı oldu. Müdürün kız kardeşime ters hareketleri vardı ve onu buradan çıkarmak istedi. Benim kız kardeşime yemek yaptırıyorlardı; temizlik yaptırıyorlardı. Kendilerine özel yemek yaptırıyorlardı. Sonra ona yemek yaptırmayı bıraktılar. 1 senelik aldıkları elemana yemek yaptırıyordu müdür. Benim kız kardeşim mutfağı kullanıyordu. Mutfağa girip çıkıyor orada çalışıyor. Müdürün aldığı yeni personel evde yemek yapıp okulda da yapıyor evinde yemek yapıp okula geliyor. Tencerede bir parça et varmış. Kız kardeşim de kendine kahvaltı hazırlıyor mutfakta. Eti oraya koymuşlar 3 saat içinde hiçkimse yanaşmamış ete. Yukarıda müdür kameraya çekiyor onu. Fotoğrafını alıyor, videoya çekiyor. İzliyor kız kardeşim oradan dönerken. Oraya çamaşır suyunu da koyuyorlar; görünüyor. Temizlik personeli geliyor oraya diyor ki, ‘Yemek çok acayip birşey kokuyor. Çamaşır suyu kokuyor’ diyor. Müdürüne, ‘Hocam kameraya bakın’ diyor. Hep beaber oraya gidiyorlar müdür de gidiyor.Diyor ki, “Evet, çamaşır suyu. Züfre hanım siz bana böyle birşey mi kuracaktınız’ diyor. Züfre de ‘Ne diyorsun hocam sen. Nasıl konuşuyorsun.Çağır polisi’ diyor. ‘Ben öyle birşey yaptıysam nasıl konuşuyorsun sen öyle’ diyor kardeşim. ‘Hadi hadi’ diyerek yumuşuyor sonra da ‘Senin yapmadığın videolarda çıkar’ diyor sonra da ‘Önemi yok’ diyor. 2 gün öyle sallıyor; 2 gün sonra videoları karakola götürüyor. Yeni personeli kadroya aldırmak için kız kardeşimle zıttı. Zaten benim kız kardeşimle bayadır uğraşıyordu. Müfettişler gidip geliyordu okula. Daha önce böyle olaylarda yaşadılar kız kardeşimle. Yeni personelle birlikte bunlar kardeşime komplo kurdular” dedi.