TBMM’de kabul edilen İklim Kanunu, 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi doğrultusunda Türkiye’nin çevre politikalarında yeni bir dönemi başlatıyor. Kanun, karbon ticaretinden iklim dirençli şehir planlamasına kadar geniş bir yelpazeyi kapsarken, siyasi partiler arasında da tartışmalara yol açtı.
Siyasi Arka Plan: Kim Destekledi, Kim Karşı Çıktı?
- AK Parti ve MHP: Kanun teklifini destekleyerek yasalaşmasını sağladı. Açık oylamada 242 kabul, 141 ret oyu kullanıldı.
- CHP, DEM Parti ve Saadet Partisi: Kanuna ret oyu verdi. Gerekçeleri arasında:
- STK’ların ve akademik çevrelerin sürece yeterince dahil edilmemesi
- Kanunun ticari yönünün ağır basması
- Küçük işletmelere ek mali yük getireceği endişesi
- Doğayı kirletme hakkının ticaretle meşrulaştırılması iddiası2
Kanunun Getirdikleri

- Emisyon Ticaret Sistemi (ETS): Türkiye’de ilk kez karbon piyasası kuruluyor.
- Yeşil Taksonomi: Yatırımların çevre dostu olup olmadığını belirleyecek sınıflandırma sistemi.
- İklim Dirençli Şehirler: Her ilde koordinasyon kurulları ve yerel eylem planları.
- Temiz Enerji ve Teknoloji: Hidrojen, güneş ve rüzgâr gibi kaynaklar teşvik edilecek.
- Su ve Gıda Güvenliği: Doğa temelli çözümler ve erken uyarı sistemleri.
- Eğitim ve Yeşil İş Gücü: Müfredatlar güncellenecek, çevre bilinci artırılacak.
Eleştiriler ve Tepkiler
- CHP: “Bu yasa ne iklim, ne Türkiye, ne de gelecek kuşaklar için” diyerek sürecin demokratik katılımdan uzak olduğunu savundu.
- DEM Parti: “Doğayı ve havayı kirletme hakkını alıp satacaklar” diyerek ETS sistemine karşı çıktı.
- TEMA Vakfı: Yasanın iklim krizine bütüncül yaklaşmadığını ve yalnızca emisyon ticaretini düzenlediğini belirtti