Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Özbekistan’ın Semerkant şehrinde düzenlenen UNESCO 43. Genel Konferansı Sabah Oturumu Genel Politika Görüşmeleri kapsamında Türkiye’nin ulusal beyan konuşmasını gerçekleştirdi.
Bakan Tekin, konuşmasına “UNESCO’nun 80. yılında, uzun bir aradan sonra ilk kez Paris dışında Türkistan’ın kalbi, kardeş Özbekistan’ın kadim kentlerinden Semerkant’ta sizlere hitap etmekten onur duyuyorum” sözleriyle başladı ve Genel Direktör Prof. Halid el-Enani’yi kutlayarak Türkiye’nin desteğini teyit etti.
Mevlâna’dan İlhamla: Ortak Duygu Vurgusu
Tekin, konuşmasında büyük mutasavvıf Mevlâna Celaleddin Rumi’nin “Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir” sözüne atıfta bulunarak, UNESCO’nun bu anlayışla barışı, adaleti ve insan haklarını pekiştirmek için kurulduğunu belirtti.
“Eğitim Programları Yeniden Gözden Geçirilmeli”
Bakan Tekin, eğitim yöneticileri olarak asli misyonun “eğitimin barışı, insan haklarını, adaleti koruyacak bir dünya inşa etme misyonu” olduğunu vurguladı. Gazze’deki duruma dikkat çekerek, bu misyonun ihmal edilmesinin sonuçlarını şöyle dile getirdi:
“Eğer bunu yapabilseydik başta Gazze olmak üzere dünyanın hiçbir bölgesinde soykırımlar, insan hakları ihlalleri olmazdı. Buna yeltenenler, karşısında topyekûn bir dünya görebilseydi, bu ihlallerin hiçbiri olmazdı. Dolayısıyla öğretim programlarımızın hepimiz tarafından yeniden bu bakış açısıyla gözden geçirilmesini öneriyorum.”
Türkiye’de odağına insanı, adaleti, demokrasiyi ve barışı alan “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” ile öğretim programlarını yenilediklerini belirten Tekin, uluslararası topluma bu inşa sürecini beraber yürütme çağrısı yaptı.
Gazze’de Eğitim Hakkı İhlali
Bakan Tekin, UNESCO’dan beklentilerinin büyük olduğunu ifade ederek, Gazze’de yaşanan soykırım karşısında sesin daha fazla yükseltilmesi gerektiğini söyledi:
- “Filistin’in kültürel mirası yok edilmiş, binlerce çocuk eğitim hakkından yoksun bırakılmıştır.”
- “İsrail’in hukuk tanımaz tavrı nedeniyle Gazze’ye insani yardımların istenilen düzeyde ulaşmasını henüz sağlayamadık.”
Türkiye’den Yeni Dönem İçin Adaylık
Konuşmasının sonunda Türkiye’nin UNESCO’ya düzenli bütçe katkısı sağlayan ve aktif görevler üstlenen kurucu üyelerden biri olduğunu hatırlatan Bakan Tekin, yeni dönem için sorumluluk üstlenmeye hazır olduklarını teyit etti:
“Türkiye, yeni dönemde UNESCO’da daha fazla sorumluluk yüklenmeye hazırdır. Bu vesileyle 2025-2029 Yürütme Kurulu adaylığımızı hatırlatmak ve yeni dönemde UNESCO’nun icra organında her türlü çabayı ortaya koyacağımızı teyit etmek istiyoruz.”
Bakan Tekin ayrıca, Türkiye’nin çevre konularındaki felsefesini destekleyen Sıfır Atık Projesi‘nden ve Dünya Miras Komitesi’ndeki aktif rolünden bahsetti.
