Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Erdoğan: ‘Mahkeme kararlarını tanımıyorum’ demek, hukuk devletine açıkça kafa tutmaktır

Aybala MELEK/ ANKARA, – CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, “Hep söylediğim

Aybala MELEK/ ANKARA, – CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, “Hep söylediğim gibi; Türkiye’de hiç kimse hukukun kapsama alanı dışında değildir. Mahkeme kararlarını eleştirmek ayrı şeydir; tanımamak ayrı şeydir. Yanlış bulduğunuz kararlarla ilgili başvuru yolları ardına kadar açıktır. Gidersiniz, kanunda işaret edilen mahkemelere kararın gözden geçirilmesi için müracaat edersiniz ama ‘Ben mahkeme kararlarını tanımıyorum’ demek, hukuk devletine açıkça kafa tutmaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı’nın ardından basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, sözlerine, İzmir’de meydana gelen saldırıda şehit düşen emniyet mensuplarına rahmet dileyerek başladı. Erdoğan, Çelik Kubbe ile hava savunmasında artık farklı bir ligin oyuncusu haline gelindiğini kaydederek, “ASELSAN’daki savunma sanayii şölenimizin, ülkemize karşı husumet besleyenlerde endişeye sebep olması, elbette anlaşılır bir durumdur ama burada asıl tuhaf olan ülkemiz içindeki kimi çevrelerin hazımsızlığıdır. ‘Çelik Kubbe vatandaşı değil, yandaşı koruyacak’ diyecek kadar gözünü nefret bürümüş bir güruhun varlığı, üzülerek söylüyorum, ülkemizin güvenliği noktasında kaygı duyulması gereken bir ruh halidir. Daha kötüsü bu; milletimizi bölen, ayrıştıran, siyasi tercihlerinden dolayı halkın çoğunluğunu aşağılayan sorunlu bir yaklaşımdır. Çünkü tabancasından tüfeğine, insansız hava aracından füzesine, tankından gemisine, uçağından radarına kadar her bir savunma ürününün amacı; Türkiye’yi ve 86 milyonun her bir ferdini en üst düzeyde korumaktır. Nasıl hükümetimizin açtığı yollardan, havalimanlarından, hastanelerden, okullardan, yurtlardan ve daha nice eserden vatandaşlarımızın tamamı faydalanıyorsa, Çelik Kubbe de 86 milyona hizmet edecektir” dedi.

‘BASİRETSİZLİK ÖRNEĞİDİR’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Sinop’ta yaptığı açıklamaları eleştirerek, “Ana muhalefet partisi genel başkanının, Sinop’ta, savunma sanayii ile ilgili aynı yaklaşımı sergilemesi, bir başka basiretsizlik örneğidir. Neymiş; balıklar ve turistler füze denemelerinden rahatsız oluyormuş. Doğru desen doğru değil; komik desen komik değil. Aslında biraz araştırsa söylediklerinin absürtlüğünü kendisini de görecek. Fakat beyefendi yalnızca komutla hareket ettiği için bu basit gerçeği bile araştırma gereği duymuyor” diye konuştu.

‘SİNOP’TAN 25 ÜLKEYE İHRACAT YAPILIYOR’

Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Burada kısa bir parantez açarak, bu zatın nasıl bir cehalet girdabında debelendiğini göstermek istiyorum. Su ürünleri yetiştiriciliğinde Avrupa’da birinci, dünyada 17’nci ülkeyiz. Su ürünleri ihracatımız 2002- 2024 döneminde miktar olarak 10 katına, değer olarak 20 katına çıktı. 2002 yılında 27 bin ton olan ihracatımız, 2024 yılında 313 bin tona; parasal değer bakımdan 96 milyon dolardan 2 milyar dolara yükseldi. Sinop’ta da benzer bir başarı hikayesi söz konusu. Bu şehrimizde 4 yılda avcılık ve yetiştiricilik amaçlı üretim 15 bin tondan 35 bin tona, tutar olarak ise 117 milyon dolara ulaştı. Sinop’tan; Rusya, Peru, Japonya, Almanya başta olmak üzere, dünyanın 25 farklı ülkesine ihracat yapılıyor. Ülkemizde üretilen Türk somonunun 3’te biri Sinop’ta yetiştiriliyor. Yani, ortada bu şahsın iddia ettiği gibi problemli bir tablo yok. Nükleer santral konusuna gelince, çevreci maskeli marjinal grupların buna niçin karşı çıktığını defalarca izah ettik. Nükleer enerji, dünyada 70 yıldır kullanılan bir kaynaktır. 2025 yılı itibariyle 31 ülkede 416 nükleer reaktör faal halde. Türkiye’nin de içinde bulunduğu 15 ülkede 62 reaktör inşa ediliyor.”

‘NÜKLEER SANTRALE KARŞI ÇIKMAK, ART NİYETLE AÇIKLANABİLİR’

Erdoğan, enerjide dışa bağımlılığı azaltmak, 2053 yılı net sıfır emisyon hedeflerine ulaşmak ve artan enerji taleplerinin karşılanması için nükleer enerjiyi üretim portföyüne mutlaka dahil etmek zorunda olduklarını kaydederek, “Toplam 4 bin 800 megavat kurulu güce sahip Akkuyu Nükleer Santrali’nin devreye girmesiyle, tabiri caizse, şeytanın bacağını kıracağız. Yıllık 35 milyar kilovatsaat elektrik üretecek bu santral, ülkemizi yıllık 7 milyar metreküp doğal gaz ithalatından kurtaracak. Ayrıca, senelik 35 milyon ton karbon emisyonunu engelleyecek. Yurtiçi Gayri Safi Hasılamıza toplam 50 milyar dolar katkı sağlayacak. Hal böyleyken nükleer santrale karşı çıkmak, cehalet ürünü değilse ancak art niyetle açıklanabilir. Böyle sığ bir zihniyetin, ne ülkeye, ne millete, ne de Sinoplu kardeşlerimize hiçbir faydası olmaz” dedi.

‘FİLİSTİNLİ MAZLUMLARIN SESİ OLACAĞIZ’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstererek, “Netanyahu Hükümeti’nin iyice zıvanadan çıktığı bu sıkıntılı günlerinde, tüm imkanlarımızla Gazzeli mazlumların yanındayız. 64 binden fazla masumu katleden cinayet şebekesinin tüm baskı, tehdit, küstahlık ve şımarıklıklarına rağmen, dik duruşumuzu koruyoruz. İnşallah bu yapılacak Birlemiş Milletler Genel Kurulu’nda da aynı vicdanlı tutumumuzu sürdürecek; Filistinli mazlumların oradaki sesi olacağız” diye konuştu.

‘DİYANET CAMİAMIZIN YÜKÜ SON DERECE AĞIRDIR’

Erdoğan, “İnancımızın emir ve yasaklarını sahih kaynaklardan öğrenmek bizim görevimiz iken; bunları muhatabına etki edecek şekilde lisan-ı münasiple anlatmak da kıymetli hocalarımızın vazifesidir. Kimse görevini yapıyor diye kınanamaz, hakarete maruz bırakılamaz. FETÖ ve DEAŞ gibi dinimizi istismar eden yapıların, milletimize yaşattığı büyük acılar ortadadır. Dinimizi; özünden, ruhundan koparmaya çalışanların olduğu bir dönemde, diyanet camiamızın yükü de sorumlulukları da son derece ağırdır. Diyanet mensuplarımıza yönelik eleştiri ve tavsiyelerde herkesin özenli bir dil kullanmasını bu bakımdan çok önemli görüyorum” ifadelerini kullandı.

‘HEDEFİMİZ 453 BİN BÖLÜMÜ HAK SAHİPLERİNE TESLİM ETMEK’

Cumartesi günü Malatya’da 300 bininci deprem konutlarının anahtar teslimini gerçekleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, “Bugüne kadar deprem bölgemiz için kullandığımız kaynakların toplamı, 75 milyar doları geçiyor. Hedefimiz; 453 bin bağımsız bölümü yılbaşına kadar tamamlayıp, hak sahiplerine teslim etmek. Bunun için tüm gücümüzle çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz. Gerek deprem konutları ve iş yerlerimizin, gerekse toplam yatırım bedeli 5 milyar 940 milyon lirayı bulan 41 projemizin Malatya’ya hayırlı-uğurlu olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.

Erdoğan, “Seçim döneminde bizi insafsızca eleştiren, afetzedelere ‘bedava ev’ sözü verip sonra ortalıktan kaybolan, İzmir’de ‘TOKİ’yi bile geçecek’ iddiasıyla yola çıkıp, binlerce İzmirliyi dolandıran çapsızlara, bir daha bize laf söylemeden önce, Malatya ve diğer illerimizdeki deprem konutlarını ziyaret etmelerini tavsiye ediyorum. Öyle meydanlarda atıp tutmak kolaydır; zor olan sözünün eri olabilmektir. Biz, millete olan vaadine ve kavline sadık bir kadroyuz. 23 yıl boyunca arkasında duramayacağımız sözleri vermedik; söz verince de onu yerine getirmek için bütün yolları denedik. Son iki seçimde halkı vaat yağmuruna tutanlar ise seçim bittikten sonra bir daha hiç oralı olmadılar. Suyu ucuzlatacaklardı, zam üstüne zam yaptılar. Ulaşımı kolaylaştıracaklardı; trafiği içinden çıkılmaz hale getirdiler. Emeklilerimize destek olacaklardı; sözlerinin üzerine sünger çektiler. Şehirlerine hizmet namına ortaya hiçbir eser, proje, icraat koymadılar. Talandan, soygundan, rüşvetten, milleti haraca bağlamaktan başka hiçbir iş yapmadılar. Eski Türkiye’den farklı olarak, şimdi bunun hesabını yargıya veriyorlar. Bağırsalar da, çağırsalar da, yabancı medya kanallarına süklüm püklüm sızlansalar da adaletin tecellisine mani olamayacaklar” dedi.

‘SORUMLULUKLARIMIZI HARFİYEN YERİNE GETİRECEĞİZ’

Erdoğan, milletin huzurunun bozulmasına asla müsaade etmeyeceklerini belirterek, şunları söyledi:

“Hep söylediğim gibi; Türkiye’de hiç kimse hukukun kapsama alanı dışında değildir. Mahkeme kararlarını eleştirmek ayrı şeydir; tanımamak ayrı şeydir. Yanlış bulduğunuz kararlarla ilgili başvuru yolları ardına kadar açıktır. Gidersiniz, kanunda işaret edilen mahkemelere kararın gözden geçirilmesi için müracaat edersiniz ama ‘Ben mahkeme kararlarını tanımıyorum’ demek, hukuk devletine açıkça kafa tutmaktır. Böyle bir sorumsuzluğa göz yumulması elbette düşünülemez. Hele hele sokaklarımızın karıştırılmasına, İstanbullu kardeşlerim başta olmak üzere milletimizin huzurunun bozulmasına asla müsaade etmeyiz. Ana muhalefetin eski ve yeni kadroları arasında kızışan koltuk kavgasının, ülkenin kazanımlarına zarar vermesine eyvallah demeyeceğiz. Anayasa ve yasalarımız çerçevesinde, adli ve idari süreçlerin sorunsuz işletilmesi için sorumluluklarımızı harfiyen yerine getireceğiz.”

‘TÜRKİYE’Yİ YÜKSEK GELİRLİ ÜLKELER LİGİNE TAŞIMAYI İSTİYORUZ’

Erdoğan, bugün açıklanan Orta Vadeli Program ile ilgili, “Programın hazırlık çalışmaları geniş ve katılımcı bir anlayışla yürütüldü; iş dünyası ve reel sektör temsilcilerinin görüşleri dikkate alındı. Böylece ortaya ortak aklın ürünü, güçlü ve iddialı bir yol haritası çıktı. Bu program sadece rakamlardan, tablolardan ibaret değildir. Ekonomide güveni pekiştiren, öngörülebilirliği artıran, en önemlisi de halkımızın refahını kalıcı olarak yükseltmeyi amaçlayan bir vizyondur. Program sayesinde önümüzdeki üç yıl boyunca büyümekle kalmayacak, aynı zamanda küresel ekonominin ve ticaret ortaklarımızın ortalama büyüme performansını da geride bırakacağız. Hatırlayın, 2023 yılında ilk kez 1 trilyon dolarlık ekonomi ligine girmiştik. Şimdi hedefimizi biraz daha büyüttük. 2028 sonunda inşallah 1,9 trilyon dolarlık bir ekonomi olacağız. Kişi başına gelirimiz ilk kez 21 bin doları yakalayacak. Türkiye’yi kalıcı biçimde ‘yüksek gelirli ülkeler’ ligine taşımayı istiyoruz. Enflasyonu tek haneye düşürmekte kararlıyız. Program döneminde 2,5 milyon yeni istihdam imkanı sağlayacağız. İşsizlik oranımızı, yüzde 8’in altına indirmeyi ümit ediyoruz. Cari açığımızdaki kalıcı iyileşme sürecek, mal ihracatımız ise ilk kez 300 milyar doları aşacak. Hizmet ihracatımızın en önemli kalemi olan turizm gelirlerimizi de 75 milyar dolara çıkarmayı arzu ediyoruz” dedi.

‘MEVZUAT GÖZDEN GEÇİRİLECEK’

Erdoğan, son dönemde, 18 yaş altı suça karışan çocuklarla ilgili kamuoyunda yürütülen tartışmaları çok yakından takip ettiklerini ifade ederek, “Bugünkü menfur saldırı dahil, hepimizin yüreğini yakan cinayet ve suçların faillerinin bu yaş grubundan olması, halkımızda haklı bir infiale yol açıyor. Organize suç şebekeleri, eli kanlı terör örgütleri ve sokak çeteleri, bu yaş grubundaki çocukları özellikle hedef alıyor. Dijital platformların, popüler kültürün, gayrimeşru hayat tarzını özendiren dizi, film, müzik türlerinin; şiddet içeren oyunların yaygınlaşmasının, bu sorunun büyümesindeki rolünü kimse inkar edemez. Bu meselenin; sosyolojik, psikolojik, pedagojik ve ailevi boyutları dahil, çok yönlü bir şekilde ele alınması gerektiğine inanıyoruz. Millet olarak, sadece huzurumuzu ve güvenliğimizi değil, geleceğimizi de ilgilendiren bu sorunu, el ele vererek hep beraber çözmek zorundayız. Biz, hükümet olarak, sıkıntı daha fazla kronikleşmeden, mevzuatın gözden geçilmesini de kapsayacak şekilde, konunun üzerine gideceğiz. Bunu da inşallah tarihimizin, kültürümüzün ve evrensel hukuk normlarının rehberliğinde yapacağız” dedi.

Erdoğan, “Nitekim bugün, ülkemizdeki çocuklarla birlikte tüm dünya çocukları için çok anlamlı ve kıymetli bir adım attık. İmzaladığımız Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’yle, bu alanda küresel bir farkındalık oluşturmak istiyoruz. 5 farklı dilde hazırlanan sözleşmeyi, anne- babalar başta olmak üzere tüm vatandaşlarımın dikkatle okumasını istirham ediyorum” diye konuştu.

‘KREDİ TUTARINI 250 BİN LİRAYA ÇIKARTIYORUZ’

Aile ve Gençlik Fonu vasıtasıyla aile olacak gençlere verilen desteğin miktarını artırdıklarını belirten Erdoğan, “2026 yılı ocak ayı itibarıyla çiftlerden her ikisinin de 18- 25 yaş arasında olması halinde, kredi tutarını 250 bin liraya, diğer durumlarda 200 bin liraya çıkartıyoruz. Ayrıca 48 ay içerisinde çocuk sahibi olan genç çiftlerimizin talep etmeleri durumunda her çocuk için geri ödemelerini 12 ay erteliyoruz. Çiftlerin başvurudan önceki 6 aylık ortalama geliri, asgari ücretin 2,3 katı olması şartı, iki buçuk katına çıkartıldı” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, üniversiteli gençlerin barınma ihtiyaçlarına dönük ise yeni adımlar attıklarını kaydederek, “Yurt kalitesi, erişilebilirliği, maliyeti ve sunulan imkanlar itibarıyla dünyada bu alanda ilk sıralarda yer alan bir ülkeyiz. 2002 yılında 182 bin olan KYK yatak kapasitesi, bu yaz döneminde yapımı tamamlanan yeni yurtlarımızla birlikte yeni bir rekor kırarak 1 milyonu aştı. Bu sene, 1 milyon üniversiteli gencimize yurtlarımızda inşallah güvenle ev sahipliği yapacağız. Bunun da gençlerimize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum” dedi.

//
İhbar Hattımıza Dilediniz Haberi Gönderebilirsiniz. Ekimiz Onayladıktan Sonra Haberiniz Burada Yayınlanır.
👋 Hemen Haber Gönder.