Ali Sencer ARSLAN/ZONGULDAK, – ZONGULDAK’ta, sokakta aldığı darbe nedeniyle omurgasında kırık oluşup felç kalan kedi, 1 ay süren fizik tedavi sürecinin ardından yeniden yürümeye başladı. ‘Ağustos’ adı verilen kediye, avlanma güdüsünü tetikleyecek şekilde terapi uygulandığını belirten Veteriner Hekim Ömer Faruk Alkan, “Neredeyse tamamen felçliydi, yürüyemiyordu. Ayağa kalkamıyor, arka ayaklarını hareket ettiremiyordu. Dışkılama ve tuvalet ihtiyacını da çok az karşılayabiliyordu. İlk muayenenin ardından tomografisini çektik ve acil olarak fizik tedaviye başladık. Artık ayağa kalkmaya başladı” dedi.
Zonguldak’ta 8 Ağustos’ta hayvanseverler, arka ayaklarını kullanamayıp yerde sürüklenen kediyi görerek bir veteriner kliniğine getirdi. Tomografi çekilen kedinin omurgasında darbeye bağlı kırık olduğu tespit edildi. Yürüme yetisini geri kazanması için fizyoterapi uygulanarak, avlanma içgüdüsünü tetikleyecek şekilde yiyecek takibi yaptırıldı. 1 ay süren çeşitli terapi yöntemlerinin ardından ‘Ağustos’ adı verilen sokak kedisi yeniden ayaklarının üzerine basıp yürümeye başladı. Sağlığına kavuşmaya başlayan kedinin tedavisi sürüyor.
Veteriner Hekim Ömer Faruk Alkan, “Neredeyse tamamen felçliydi, yürüyemiyordu. Ayağa kalkamıyordu. Arka ayaklarını hareket ettiremiyordu. Dışkılama ve tuvalet ihtiyacını çok azını karşılayabiliyordu. İlk muayeneden sonra tomografisini çektik ve acil olarak fizik tedaviye başladık. 8 Ağustos’ta gelen kedi bugüne kadar fizik tedavi gördü. Artık ayağa kalkmaya başladı. Bu süreçte çok yorulduk, kedi de çok yoruldu. Hepimiz çok uğraştık ama günün sonunda ayağa kalktığını görünce çok mutlu olduk” dedi.
Tedaviden çok teşhisin önemine dikkat çeken Alkan, “Tomografiyle 3 boyutlu incelediğimizde omurgadaki kırığın spinal kora sadece baskı yaptığını gördük. Operatif yaklaşımın riskli olduğunu düşündük ve doğrudan fizik tedaviye başladık. Kediye yürümeyi tekrar öğretmek gerekti. Her gün 2-2,5 saat tedavi uyguladık. İki kişi kediye yürümeyi öğretmeye çalıştı. Lazer terapiyle ödemi azalttık, siniri rahatlattık, magnetoterapiyle iyileşmeyi hızlandırdık, tens ile kasları uyardık” diye konuştu.
‘YEMEĞİNİ UZAĞA KOYARAK, AVLANMA İÇGÜDÜSÜNÜ HAREKETE GEÇİRDİK’
Kediyi avlanma dürtüsünü tetikleyecek şekilde tedavi ettiklerini belirten Alkan, “Manuel terapiyle ayaklarını tutarak önce az yük verip yavaş yavaş yürümeyi öğrettik. ‘Ağustos’ da bu süreçte çok çabaladı. İnatçı bir kedi, hiçbir şekilde kendini bırakmadı, yemeklerini bırakmadı. Bizimle birlikte uğraştı ve artık yürüyebilir hale geldi. Kedilerde yemek yiyebilmesi, yemeğe gitmek istemesi bizim için avantaj. Çünkü ona ‘gel’ deyince gelmiyor, ‘git’ deyince gitmiyor. Bu yüzden yemeğini uzağa koyarak, yürüdükçe yemeğini çekerek aslında avlanma içgüdüsünü harekete geçirdik” dedi.
Kedilerin vücut yapısı gereği en çok korudukları bölgelerden birinin omurga olduğunu anlatan Alkan, ‘Ağustos’taki yaranın darbeye bağlı bir kırık olduğunu belirterek, “Yüksek enerjili bir darbe olmadan bu şekilde omurganın kırılması çok mümkün değil. Araba kazası olabilir, insan eliyle tekme atılmış olabilir. Bununla ilgili yorum yapmak doğru değil ama en azından bir darbe aldığını kesin olarak söyleyebiliyoruz” ifadelerini kullandı.