Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum: Türkiye’nin geleceğine yönelik umutlar arttı

Aybala MELEK- Canberk ÖZTÜRK/ANKARA, – CUMHURBAŞKANI Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk

Aybala MELEK- Canberk ÖZTÜRK/ANKARA, – CUMHURBAŞKANI Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkan Vekili Mehmet Uçum, ‘Terörsüz Türkiye’ sürecine ilişkin, “Bu 13 aylık süre içerisinde sistematik terör bitti. İnsanlarımız ölmüyor, şehitlerimiz olmuyor. Sistematik bir terör saldırısı yok. Bazı pratik olaylarda yaşanan şeyler dışında Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da ve Türkiye’nin diğer bölgelerinde Türkiye’nin geleceğine yönelik umutlar arttı” dedi.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkan Vekili Mehmet Uçum, Türkiye Basın Federasyonu’nun ‘Anadolu Sohbetleri’ programında basın mensuplarıyla bir araya geldi. Uçum, ‘Terörsüz Türkiye’ sürecinin 1 Ekim 2024’te başladığını ve geçen sürede Türkiye’nin çok şey kazandığını ifade ederek, “Birincisi, 50 yılı aşkın süre geçmişi olan bir terör örgütü kendini feshetti. İkincisi, bu terör örgütü silah bırakma kararı verdi. Terör örgütünün kurucusu Öcalan, 27 Şubat deklarasyonuyla Türkiye açısından artık bağımsızlık iddiası, özerklik iddiası, kültür hesapları iddiası olmayacağını deklare etti. Toplumla ve devletle bütünleşme perspektifi oldu. Bu 13 aylık süre içerisinde yine sistematik terör bitti. İnsanlarımız ölmüyor, şehitlerimiz olmuyor. Sistematik bir terör saldırısı yok. Bazı pratik olaylarda yaşanan şeyler dışında Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da ve Türkiye’nin diğer bölgelerinde Türkiye’nin geleceğine yönelik umutlar arttı” dedi.

‘SÜREÇ, TERÖRÜN TASFİYESİ SÜRECİDİR’

Türkiye’nin terörü tasfiye etmek için ciddi bir birikim oluşturduğunu kaydeden Uçum, sürecin başarıya ulaşacağına inandığını belirtti. Uçum, “Terörsüz Türkiye’ye geçiş süreci terörün tasfiyesi sürecidir. Türkiye’yi terörden ilelebet kurtarma sürecidir. Terör riskinden kurtarma sürecidir. Dolayısıyla bu sürece biz o yüzden geçiş sürecidir ama bu geçiş sürecinden sonra Türkiye’nin bir demokratikleşme hamlesi, bir hukuk reformu hamlesi, bir yeni anayasa hedefi olduğunu da hep belirttik” diye konuştu.

‘ELDE EDİLEN KAZANIMLAR SON DERECE KIYMETLİDİR’

Uçum, ‘Terörsüz Türkiye’ sürecinde konuşulan ‘yasal düzenleme’ ile ilgili ise “Terörsüz Türkiye’ye geçişle ilgili bir devlet politikası yürütülüyorsa bu politika sadece Terörsüz Türkiye’ye geçişle sınırlı bir politika olur. Ve bu politikanın hayata geçirilmesi de Terörsüz Türkiye’ye geçişte değerlendirilmesi gereken özneler olur. Başka da olmaz. Yani Terörsüz Türkiye’ye geçişi başka mecraların, demokratik siyasi partilerin üzerinden zaten konuşamazsın. Bu konuda Terörsüz Türkiye’ye geçiş konusunda TBMM devreye girer. Zaten olan da bu. TBMM, komisyon kurulunca nasıl bir açıklama yaptı; ‘Biz bu geçişin hukukuna ilişkin perspektifler ortaya koymak için bu çalışmayı yapıyoruz.’ Tabii bu komisyon, kanun teklifi hazırlama pozisyonda değil ama bir hukuk perspektifi önerme pozisyonunda. Bunu da neyle ilgili önerecek? Terörsüz Türkiye’ye geçişin şartlarıyla ilgili önerecek. Terörsüz Türkiye’ye geçiş sınırları belli bir politikadır. Bu belirlenmiş sınırlar içerisinde belirli öznelerle birlikte yürütülmesi gereken bir politikadır. Şimdiye kadar da devlet bu çerçevede son derece net bir yaklaşım içerisindedir. Elde edilen kazanımlar da bu 13 ayda son derece kıymetlidir” ifadelerini kullandı.

‘AF TARTIŞMASI GÜNDEMDE DEĞİL’

Uçum, söz konusu tartışmalardaki düzenlemenin bir ‘Anayasa değişikliği’ değil, ‘özel bir düzenleme’ olduğunu kaydetti. Uçum, “Bu ceza hukuku boyutunda bir af tartışması gündemde değil. Genel bir infaz hukuku düzenlenmesi de gündemde değil. Genel adi suçlarla ilgili de değil. Şu anda öyle bir irade de yok, öyle bir hazırlık da yok. Ne affa ilişkin bir yaklaşım var ne de infaz hukukuna ilişkin genel düzenleme yaklaşımı var; bu ikisi de yok. Olabilecek olan nedir? Bu farklı durumla ilgili birtakım hukuki düzenlemeler yapmak. Orada da bir torba mantığıyla yaklaşılamaz. Terör örgütünün suça bulaşmamış olanlarıyla ilgili yaklaşım başka türlü olur, suçlar arasındaki farklılıklara göre hafif suçlar, ağır suçlar; bu süreçler başka türlü olur. Dolayısıyla orada da kademelendirilmiş, ölçülendirilmiş bir yaklaşımın gündeme geleceğini ben öngörüyorum. Şöyle bir şey söz konusu olamaz: ‘Sonuçta terör örgütü kendi feshetti, silah bırakma kararı verdi, artık bunun mensupları, üyeleri hepsi aynı hukuki statüye sahip olsun.’ Bu yaklaşım doğru olmaz. Yani bu hukuken de anlatılabilir bir yaklaşım değil, sosyal açıdan da adalet açısından da değil” diye konuştu.

’42’NCİ VE 66’NCI MADDE TARTIŞMA KONUSU OLAMAZ’

Söz konusu düzenlemenin anayasaya aykırı olamayacağını, ayrıca anadilde bir düzenlemenin de olmadığını vurgulayan Uçum, “Geçiş süreci hukuku dediğiniz şey işin ceza hukuku boyutunu, işin entegrasyon boyutunu, ekonomik boyutunu, sosyal boyutunu dikkate alan bir hukuktur ve onlarla sınırlı, o kapsama girenlerle sınırlı bir hukuktur. O yüzden tek, özel, geçici bir kanundan söz edilir ve bu kanun anayasaya uygun olmak zorundadır. O yüzden ilk 4 madde, o yüzden 42’nci madde, o yüzden 66’ncı madde zaten tartışma konusu olamaz. Kamuoyunda bu tip kafa karışıklıkları olduğunu görüyoruz. Bazen bilinçli yapılıyor, bazen durumun farkında olmadan yorumlar yapılıyor. Bunlara dikkat etmek gerekir. Bu süreçte başından beri konuşulan şeylerden birisi de şudur; dikkat edilmesi gerekiyor, bu süreçte zaman ilerledikçe fikri sabotajlar özellikle çok artacak. Fiili sabotajlar da olabilir. Zaman zaman oluyor ama fikri sabotajlar bu süreç bakımında en riskli alanlardır” dedi.

‘DAVALAR AÇILMASIN GİBİ BİR YAKLAŞIM HUKUK DEVLETİYLE BAĞDAŞMAZ’

Uçum, suç alanına girmemek kaydıyla dünyada en rahat muhalefetlerden birinin Türkiye’de olduğunu ve Avrupa’dan çok daha geniş bir siyasi yelpazeye sahip olunduğunu belirterek, “Hukukun işleme süreçlerinde eğer pratikte ortaya çıkan kusurlar olduğunu düşünüyorsanız, eksikleri olduğunu düşünüyorsanız onlara yönelik eleştiri yaparsınız ama; hukuk işlemesin, soruşturmalar olmasın, iddianameler düzenlenmesin, davalar açılmasın gibi bir yaklaşım demokrasiyle de bağdaşmaz hukuk devletiyle de bağdaşmaz” diye konuştu.

‘İMRALI HEYETİYLE YÖNETİM ARASINDA UYUM VAR’

Uçum ayrıca, komisyonun terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile görüşme kararı vermesi durumunda, bu kararın ‘makul karşılanması’ gerektiğini söyledi. Uçum, DEM Parti’nin ‘Terörsüz Türkiye’ sürecinde ‘sağduyulu’ davrandığını kaydederek, “DEM’deki temel egemen eğilimin bu sürece destek veren eğilim olduğunu düşünüyorum. Yani İmralı heyeti ile yönetim arasında bir uyum olduğu izlenimim var” dedi.

‘SURİYE’DEN TÜRKİYE’YE BİR TERÖR TEHDİDİ OLMAYACAK’

Uçum, ‘Terörsüz Türkiye’ kapsamındaki ‘Terörsüz Bölge’ hedefine ilişkin de “Suriye’nin birliği ve bütünlüğü konusunda taviz verilmeyecek. Çünkü çok net Terörsüz Türkiye’ye geçiş sadece içerideki terör unsurlarının temizlenmesi, içerideki terör riskinin ortadan kaldırılması değildir. Terörsüz Türkiye’ye geçiş sınırlarımız ötesinden de Türkiye’ye terör tehdidinin olmamasının sağlanmasıdır. Kuzey Irak’a ilişkin olduğu gibi Suriye’ye ilişkin de Suriye’den Türkiye’ye yönelik bir terör tehdidi olmayacak. Bu risk tamamen ortadan kaldırılacak. Bunun şartlarından en önemli şartlarından birisi de Suriye’nin birliği desteklenecek; strateji böyle. Ve bu konuda da adımlar atıldığı görülüyor” diye konuştu.

//
İhbar Hattımıza Dilediniz Haberi Gönderebilirsiniz. Ekimiz Onayladıktan Sonra Haberiniz Burada Yayınlanır.
👋 Hemen Haber Gönder.