DOLAR 35,2068 0.3%
EURO 36,7672 0.92%
ALTIN 2.968,331,32
BITCOIN 3358047-1.92054%
İstanbul

PARÇALI BULUTLU

17:46

AKŞAMA KALAN SÜRE

admin

admin

22 Aralık 2024 Pazar

Kuraşta Dünya Üçüncüsü Olan Hakkarili Sporcu, Başarılarıyla Göz Dolduruyor

Kuraşta Dünya Üçüncüsü Olan Hakkarili Sporcu, Başarılarıyla Göz Dolduruyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Hakkari

Arkadaşlarından etkilenerek 7 yıl önce başladığı judo ve kuraşta antrenörlerinin desteğiyle kendini geliştiren 11. sınıf öğrencisi Kanat, yurt içi ve dışında mücadele ettiği organizasyonlarda önemli başarılar elde etti.

Türkiye kuraş ve judo şampiyonalarında birçok derecesi bulunan 15 yaşındaki milli sporcu, 2 yıl önce Yunanistan’da düzenlenen ve kariyerinin ilk uluslararası organizasyon olan Yıldızlar Balkan Judo Şampiyonası’nda ikinci oldu.

Edirne Gençlik Merkezi Spor Salonu’nda 22-23 Haziran’da düzenlenen Avrupa Kuraş Şampiyonası’nda 52 kiloda altın madalya kazanan başarılı sporcu, 2-4 Aralık’ta Moğolistan’da düzenlenen Ümitler ve Gençler Kuraş Dünya Şampiyonası’nda da üçüncü olarak adından söz ettirmeyi başardı.

Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Spor Salonunda antrenörü gözetiminde antrenmanlarını sürdüren Kanat, dünya ve olimpiyat şampiyonalarında yeni dereceler elde etmeyi hedefliyor.

“Sportif başarılarımı artırmak istiyorum”

Moğolistan’da dünya üçüncüsü olduğu için mutlu olduğunu belirten Kanat, “Bu spora merak ederek başlamıştım. Türkiye’de ve yurt dışındaki organizasyonlarda birçok derece elde ettim. Kuraşta Avrupa birinciliğim var. Hedefim dünya şampiyonu olmak. Judo da başarılarım var. Bu başarılarla küçük kardeşlerimize örnek oluyoruz. Sportif başarılarımı artırmak istiyorum.” diye konuştu.

“Daha güzel başarılara imza atacağına inanıyoruz”

Antrenörü Kübra Bayram da kentteki çocukların potansiyelinin yüksek olduğunu, bu yetenekleri ortaya çıkarmak için çaba sarf ettiklerini dile getirdi.

Yetiştirdikleri sporcuların önemli başarılar elde ettiğini ifade eden Bayram, şunları kaydetti:

“Rojda daha önce de Türkiye’de birçok derce kazanmıştı. Balkan Şampiyonası’nda ikinci olmuştu. Bu sene de başarılarına dünya üçüncülüğünü ekledi. Diğer çocuklarımız da sporcularımızın izinden gidiyor. Judo ve kuraş branşı kentte yayılıyor. Burası zaten genç bir nüfusa sahip. Çocuklarımız da çok istekli ve azimli. Elimizden geldiğince buradaki çocuklara bir şeyler katmaya çalışıyoruz. Çalışmalarımız güzel gidiyor. Rojda ve diğer sporcularımızın daha güzel başarılara imza atacağına inanıyoruz.”

Devamını Oku

Dr. Alaeddin Yavaşça

Dr. Alaeddin Yavaşça
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Istanbul

Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca’nın vefatının üzerinden 3 yıl geçti

Tam adı Mehmet Alaeddin olan sanatçı, Kilis’te 1 Mart 1926’da şair Yavaşcazade Sezai Efendi’nin torunu Hacı Cemil Efendi ile Kınoğlu Kadri Efendi’nin kızı Enver Hanım’ın oğlu olarak dünyaya geldi.

Yavaşca, Kemaliye İlkokulunda eğitim hayatına başlayarak Kilis Ortaokulu’ndan mezun oldu. Konya Lisesi’nde başladığı lise eğitimini İstanbul Erkek Lisesi’nde birincilikle tamamladı.

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1951’de mezun olan sanatçı, Haseki Hastanesi, Kasımpaşa Askeri Deniz Hastanesi, Zeynep Kamil Doğumevi, Taksim İlk Yardım Hastanesi ve Şişli Etfal Hastanesi gibi birçok hastanede doktorluk ve yöneticilik yaptı.

1950’de İstanbul Radyosunda çalışmaya başladı

Yavaşca’nın musiki hayatı, küçük yaşlardayken Kilis’te başladı ve 8 yaşında Zihni Çelikalp’ten Batı musikisi keman dersleri aldı.

Üniversite yıllarında Saadettin Kaynak, Münir Nureddin Selçuk, Hüseyin Sadeddin Arel, Dede Süleyman Erguner, Hakkı Süha Gezgin ve Salih Murat Uzdilek’in musiki bilgisinden istifade eden Yavaşca, İstanbul Belediye Konservatuvarı, İleri Türk Musikisi Konservatuvarı ve İstanbul Üniversitesi Korosunda icra kabiliyetini ve musiki bilgisini geliştirdi.

İstanbul Radyosunun açtığı imtihanı 1950’de kazanan usta sanatçı, zamanla Türkiye radyolarında ve TRT bünyesinde danışma, denetleme ve repertuvar kurullarında üyelik ve başkanlık görevinde bulundu.

“Devlet sanatçısı” olarak ödüllendirildi

Sadi Işılay’ın 1956’da çektiği “Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi” adlı filmin şarkılarını seslendiren Yavaşca, 1961’de ise “Gönülden Gönüle” filminin hem film şarkısını yaptı hem de filmin şarkılarını okudu.

Usta sanatçı, 1959’da Ayten Yavaşca ile dünya evine girdi.

Türk musikisinde devlete bağlı ilk konservatuvarın kurucuları arasında yer alan Yavaşca, Milli Eğitim Bakanlığının Türk Musikisi Araştırma, Değerlendirme ve İnceleme Kurulunda ve Devlet Planlama Teşkilatı’nın Türk Musikisi Eğitimi Komisyonunda üyelik hizmeti verdi.

Yavaşca, emekli olana kadar İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarında Ses Eğitimi Bölüm Başkanlığı görevini sürdürdü. Birçok üniversitede fahri doktora unvanı alan usta sanatçı, 1991’de de “devlet sanatçısı” olarak ödüllendirildi.

Çeşitli alanlarda 200’ü aşkın ödüle layık görülen Yavaşca, 2008’de müzik alanında “Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü”, 2010’da sanat dalında “TBMM Üstün Hizmet Ödülü”nü aldı.

Ayinişeriften çocuk şarkısına uzanan geniş bir bestekarlık yelpazesine sahip sanatçı, icracılığının yanında saz ve söz eseri olarak 652 beste ile yurt içi ve dışında birçok konser verdi.

Yavaşca hakkında Hasan Oral Şen ve Sinan Sipahi’nin yazdığı 2 biyografi, Yılmaz Pamukçu’nun hazırladığı nota, Taner Çağlayan’ın kendisi için yazdığı şiirlerden oluşan şiir kitabının yanı sıra kendisinin kaleme aldığı “Türk Musikisinde Kompozisyon ve Beste Biçimleri” adlı kitap bulunuyor.

95 yıllık ömründe 652 beste yaptı

Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca’nın adı 2018’de İstanbul Büyükşehir Belediyesince, İstanbul Boğazı’nda sefer yapan vapura verildi.

Haliç Üniversitesi Konservatuvarında 2017’ye kadar öğrenci yetiştiren Yavaşca, 95 yıllık ömrüne 652 beste ile 256 ödül sığdırdı

Sanatçının Çorlu Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi’nde balmumundan bir heykeli de bulunuyor.

İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede 23 Aralık 2021’de, 95 yaşında hayatını kaybeden Yavaşca’nın cenazesi, Beşiktaş’taki Yahya Efendi Türbesi Haziresi’nde toprağa verildi.

Devamını Oku

“Yüzüklerin Efendisi”nin müzikleri, Ukraynalı Senfoni Orkestrasınca Türkiye’de seslendirilecek

“Yüzüklerin Efendisi”nin müzikleri, Ukraynalı Senfoni Orkestrasınca Türkiye’de seslendirilecek
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Oscar ödüllü besteci Howard Shore’nun Yüzüklerin Efendisi (The Lord of the Rings) filminin müzikleri, Ukraynalı senfoni orkestrasının Türkiye turnesinde sanatseverlerin beğenisine sunulacak.

Neriman Senanur Torun  |22.12.2024 – Güncelleme : 22.12.2024 

"Yüzüklerin Efendisi"nin müzikleri, Ukraynalı Senfoni Orkestrasınca Türkiye'de seslendirilecek

Ankara

U-Concert organizasyonuyla, Ukraynalı “Lords of the Sound” Senfoni Orkestrası’nın turnesi kapsamında, Yüzüklerin Efendisi filmi karakterlerinin melodileri, elflerin lirik şarkıları ve Howard Shore’un film üçlemesi için ürettiği müzikler dinleyiciyle buluşacak.

Avrupa’nın önde gelen salonlarında sahne alan, Ukraynalı Lords of the Sound Senfoni Orkestrası, 2014’te film müziği başta olmak üzere çağdaş bestecilerin eserlerini seslendirmek amacıyla kuruldu.

Üyeleri, seçici bir yarışmayla gruba katılmış yetenekli genç müzisyenlerden oluşan orkestra, sahnede görsel efektler ve teatral unsurlarla süsledikleri performanslarıyla dikkati çekiyor.

Dünyada çok izlenenler arasında yer alan Yüzüklerin Efendisi film serisinin müzikleri haricinde repertuvarında 300’ün üzerinde eser olan orkestra, film müzikleri, klasik eserler, rock hitleri ve caz gibi farklı türlerden şarkılar seslendiriyor.

Dün İzmir’de başlayan turne programı kapsamında Lords of The Sound Senfoni Orkestrası, bugün Denizli’de, yarın Antalya’da, 24 Aralık’ta Konya’da, 25 Aralık’ta Mersin’de, 26 Aralık’ta Adana’da, 27 Aralık’ta Kayseri’de, 28 Aralık’ta Ankara’da, 29 Aralık’ta Eskişehir’de, 30 Aralık’ta İstanbul’da, 31 Aralık’ta ise Bursa’da izleyicilerin karşısına çıkacak.

Devamını Oku

Otomotiv pazarı, ekonominin pozitif seyretmesiyle 2025’in ikinci yarısında daha da büyüyebilir

Otomotiv pazarı, ekonominin pozitif seyretmesiyle 2025’in ikinci yarısında daha da büyüyebilir
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İstanbul

Noyan, 2024’ün sektör açısından önceki yılın rekor satışlarının ardından bir dengelenme süreci olarak kayıtlara geçtiğini söyledi.

Yılın ilk aylarında, markaların düzenlediği kampanyalar ve ÖTV muafiyetli satışların pazarın yukarı yönlü bir ivme kazanmasına önemli katkı sağladığını anlatan Noyan, “Bunun yanı sıra 2023’ten sarkan talepler ve GSR II regülasyonları çerçevesinde yapılan kampanyalar da bu ivmeyi destekleyen unsur oldu. Ancak finansmana erişimde yaşanan zorluklar ve Çin markalarına getirilen ek gümrük vergisi kararları özellikle bizim gibi Çin merkezli markalar açısından araç satış adetlerini doğrudan etkiledi. Sonuç olarak 2024’te toplam satışların 2023’e benzer şekilde 1,2 milyon bandında gerçekleşmesini bekliyoruz.” diye konuştu.

Noyan, 2025 beklentilerine de değinerek, gelecek yılı ilk yarı ve ikinci yarı olarak değerlendirmenin daha doğru olacağını dile getirdi.

Yılın ilk yarısında ekonomik gidişatın reel sektörleri olumsuz yönde etkilemesini beklediklerini belirten Noyan, “İkinci yarıda ise faizlerin düşmesi ile pazarda pozitif yönde bir hareketlenme gerçekleşmesini bekliyoruz. Bu çerçevede toplam pazarın 2024’e kıyasla yüzde 10 bandında yukarı veya aşağı yönlü değişkenlik gösterebileceğini öngörüyoruz.” şeklinde konuştu.

Noyan, DFSK Türkiye olarak yeni yılda da yetkili satıcı ve servis ağlarını güçlendirmeye devam edeceklerine işaret etti.

Halihazırda 1 yılda ulaştıkları 20 yetkili satıcı sayılarını, gelecek yıl 35’e çıkarmayı hedeflediklerini vurgulayan Noyan, “Ayrıca pazar dinamiklerini yakından takip ederek 2025 yılında büyüme hedeflerimizi destekleyecek adımlar atmaya hazırlanıyoruz. Özellikle elektrikli ve hibrit araç kategorisindeki modellerimizle sektördeki elektrifikasyon trendine uyum sağlarken, hafif ticari araç segmentinde rekabetçi fiyat ve yüksek verimlilik sunan araçlarımızla pazar payımızı yukarı taşımayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Bu yıl sıfır araçlar daha avantajlı hale geldi”

2plan İcra Kurulu Başkanı Orhan Ülgür de bu yılın, ikinci el araç piyasasında fiyatların sınırlı şekilde arttığı, sıfır araçların ise daha avantajlı hale geldiği bir dönem olduğunu dile getirdi.

Geçen yıl ikinci el araç piyasasında oluşan fiyat köpüğünün bu yıl büyük ölçüde eridiğinin altını çizen Ülgür, şöyle devam etti:

“Yıl boyunca ikinci el araç fiyatlarının yüzde 20-22 arasında arttığını görüyoruz ancak bu artış kurdaki dalgalanmaya göre düşük kaldı. Bayiler ve yetkili satıcılar açısından bakacak olursak da hem sıfır hem de ikinci el araçlarda karlılık, 2023’e kıyasla önemli ölçüde düştü. Bu düşüşte, artan kredi maliyetleri ve stokta bekletilen araçların değer kaybı gibi unsurlar karlılığı ciddi şekilde sınırlayan faktörler arasında yer aldı. Diğer yandan, elektrikli araçların ikinci el pazarı ise henüz tam anlamıyla olgunlaşmasa da önümüzdeki yıllarda daha belirgin bir yapıya kavuşacağı sinyallerini verdi.”

Ülgür, yıl sonunda Türkiye ikinci el araç pazarının yaklaşık 9 milyon adete ulaşacağını tahmin ettiklerini bildirerek, ikinci el araç satışlarının önemli bir bölümünün mükerrer (birden fazla aracılık aşamasından geçen) işlemlerden oluşacağını ve gerçek satışların, toplamın yaklaşık yüzde 40-50’sine denk geleceğini düşündüklerini kaydetti.

“İkinci el araç satışlarının, 2024’teki seviyelere benzer bir düzeyde seyretmesini öngörüyoruz”

Ülgür, sıfır araç tarafında 2024’te araç bulunabilirliğinin 2023’e kıyasla daha kolay hale geldiğini anlattı.

Yıl içinde düzenlenen çeşitli kampanyaların sıfır araç fiyatlarını daha cazip bir seviyeye taşıdığını aktaran Ülgür, şu değerlendirmede bulundu:

“Bu durum, ikinci el araçlara olan talebin azalmasına yol açtı. Özellikle 1-2 yaşındaki araçların fiyatlarının sıfır araçlara çok yakın olması, tüketicileri sıfır araç satın almaya yöneltti. Tüm bu gelişmeler ışığında, Türkiye otomotiv pazarının 2024 yılını yaklaşık 1,2 milyon adetlik sıfır araç satışıyla tamamlaması bekleniyor. 2025’e baktığımızda bu yıl olduğu gibi sıfır araç arzında bir sorun yaşanması beklenmiyor. Bu durum, ikinci el araç piyasasını hem fiyatlandırma hem de satış açısından baskı altında tutabilir. Eğer sıfır araç arz tarafında olağanüstü bir durum yaşanmazsa, ikinci el araç satışlarının, 2024’teki seviyelere benzer bir düzeyde seyretmesini öngörüyoruz.”

Ülgür, Türkiye’de sıfır otomotiv pazarının ise 1 milyon adetlik psikolojik sınırı aştığına dikkati çekerek, Avrupa’daki ekonomik durgunluğun, Türkiye’nin bu pazardan daha fazla araç çekmesine olanak sağlayabileceğini söyledi.

Bu gelişmeler ışığında, 2025’te de Türkiye pazarının 1 milyonun altına düşmesini beklemediklerini kaydeden Ülgür, sözlerini şöyle tamamladı:

“Özellikle yılın ikinci yarısında kredi faizlerinde bir düşüş ve ekonomik göstergelerde bir iyileşme gerçekleşirse pazarın daha da büyümesi mümkün olabilir. 2025’te ikinci el elektrikli araç pazarını ele aldığımızda ise sağlıklı bir pazar oluşması için satışların henüz yeterli adetlere ulaşmadığı ve fiyatların tam anlamıyla oturmadığı görülüyor. Ancak 2025 yılı boyunca elektrikli araç pazarının daha fazla stabilite olması ve ikinci el fiyatlarının netleşmesi bekleniyor. Pazarın yeterli hacme ulaşmasıyla birlikte elektrikli araçların ikinci el değerleri konusunda daha fazla güven ve öngörülebilirlik oluşacağını düşünüyoruz.”

Devamını Oku

Türkiye’nin Nar Üretiminin Yüzde 21’i Antalya’dan

Türkiye’nin Nar Üretiminin Yüzde 21’i Antalya’dan
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Antalya

Kent genelinde yaklaşık 64 bin dekar alanda yetiştirilen nar, bahçelerden toplanıp paketlenerek soğuk hava depolarına yerleştiriliyor. Buradan talebe göre nar, hem iç pazara hem de yurt dışına gönderiliyor.

Türkiye’de geçen yıl üretilen 640 bin ton narın 135 bin tonunun Antalya’da yetiştirildiği belirtildi.

Antalya Tarım ve Orman İl Müdürü Şakir Fırat Erkal, AA muhabirine, Antalya’nın birçok üründe olduğu gibi nar üretiminde de iddialı olduğunu söyledi.

Türkiye genelinde yaklaşık 294 bin dekar alanda nar üretimi gerçekleştirildiğini ve bunun 64 bin dekarlık kısmının Antalya’da yer aldığını dile getiren Erkal, “Ülke genelinde üretilen narın yüzde 21’i Antalya’dan. Geçen yıl 64 bin dekar alanda 135 bin ton nar üretildi. Bu yıl rekolte biraz daha yüksek, 150 bin tona yakın üretimimiz var.” dedi.

Erkal, narın ihracat potansiyeli yüksek ürünler arasında yer aldığını belirtti. Rusya ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere 49 ülkeye nar ihraç edildiğini anlatan Erkal, “Antalya’da yaş meyve ve sebzenin yaklaşık yüzde 10’u ihraç edilirken, narda bu oran çok daha yüksek. Yaklaşık yüzde 25’ini ihraç ediyoruz. Geçen yıl 35 bin ton nar ihraç ettik, bu yıl 38 bin ton civarında bir rakam bekleniyor.” diye konuştu.

Nar bahçelerinde zararlı böceklere karşı yararlı böcekler salındı

Bir yandan üretimi artırdıklarını diğer yandan da sağlıklı üretim yaptıklarını belirten Erkal, bu yıl kalıntıyla mücadele eylem planını hayata geçirdiklerini söyledi.

Üretimde biyolojik ve biyoteknik mücadeleyi destekleyici çalışmalar yaptıklarını dile getiren Erkal, “7 ilçemizde 261 dekar alanda 197 bin parazitoit ve 75 bin 250 predatör yani yararlı böcek saldık. Bu böcekler kimyasal mücadeleye gerek kalmadan zararlılarla mücadele etti. İnsan sağlığına zarar verecek hiçbir kimyasal kullanmadan üretilmesine yönelik bir çalışma gerçekleştirdik.” ifadesini kullandı.

Erkal, bunda da başarılı sonuçlar elde ettiklerini söyledi.

Finike Ziraat Odası Başkanı Halil Sarıçobanoğlu da bu yıl nar üreticisinin yüzünün güldüğünü belirtti.

Antalya’nın nar üretiminde ülke genelinde önemli bir potansiyele sahip olduğunu dile getiren Sarıçobanoğlu, geçen yıla göre bu yıl narda rekoltenin yüksek olduğunu kaydetti.

Hasat döneminde toplanan narların özenle paketlenip, soğuk hava depolarına yerleştirildiğini anlatan Sarıçobanoğlu, soğuk hava depolarından hem iç pazara hem de yurt dışına nar gönderildiğini bildirdi.

Devamını Oku