Dünya Bankası, bugün yayımladığı “Küresel Ekonomik Beklentiler Haziran 2025 Raporu”nda, Türkiye ekonomisinin 2025 yılına ilişkin büyüme tahminini yukarı yönlü revize etti. Ocak ayındaki raporunda %2,6 olarak açıkladığı 2025 büyüme beklentisini, 0,5 puanlık artışla %3,1’e yükseltti. Bu gelişme, küresel ekonomilerin yaklaşık %70’inin büyüme tahminlerinin aşağı yönlü revize edildiği bir dönemde Türkiye’nin pozitif ayrışması olarak değerlendirildi.
Bakan Şimşek’ten Açıklama: “Programımıza Duyulan Güvenin Göstergesi”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Dünya Bankası’nın bu revizyonuna ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Programımıza duyulan güvenle beklentiler iyileşiyor. 2025 yılı için ekonomilerin yaklaşık yüzde 70’inin büyüme tahminini aşağı yönlü revize eden Dünya Bankası, ülkemizin büyüme tahminini 0,5 puan artırmıştır. Sürdürülebilir yüksek büyümenin temellerini sağlamlaştıran politikalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Küresel Durgunluğa Rağmen Türkiye’nin Performansı:
Dünya Bankası’nın aynı raporunda, küresel büyüme tahminleri aşağı çekildi. Banka, 2025 yılı için küresel büyüme tahminini %2,7’den %2,3’e düşürdü. Bu durum, artan ticaret gerilimleri ve politika belirsizliklerinin küresel ekonomide yarattığı yavaşlamanın bir yansıması olarak görülüyor. Böyle bir tabloda Türkiye’nin büyüme tahmininin yukarı çekilmesi, uygulanan ekonomi politikalarının olumlu sinyaller verdiğine işaret ediyor.
Orta Vadeli Beklentiler:
Raporda, Türkiye ekonomisinin 2026 yılı için büyüme tahmini %3,8’den %3,6’ya hafifçe düşürülürken, 2027 yılı için %4,2 büyüme beklentisi korundu. Bu, Türkiye’nin orta vadede daha sürdürülebilir bir büyüme patikasına ulaşma potansiyeli taşıdığını gösteriyor. Raporda, özel tüketimin enflasyondaki düşüşün devam etmesiyle desteklenerek 2026-2027 döneminde ana büyüme faktörü olmaya devam etmesi beklendiği belirtildi.
Dezenflasyon Sürecine Vurgu:
Dünya Bankası raporunda, sıkı para politikası ve mali konsolidasyonun Türkiye’de dezenflasyonu desteklediği ve enflasyonun 2025 sonunda %29’a gerileyeceği tahminine yer verildi. Bu durum, ekonomik programın enflasyonla mücadeledeki etkinliğine dair olumlu bir bakış açısı sunuyor.
Ancak rapor, Türk Lirası’nın reel olarak değer kazanması, Euro Bölgesi’ndeki zayıf talep ve büyük ekonomilerdeki ticaret politikalarına ilişkin belirsizlikler nedeniyle ihracat büyümesinin sınırlı kalabileceği gibi bazı risklere de dikkat çekti.