Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

‘35 yaş üzeri olmak, annelik için engel değil’

İSTANBUL, – 35 yaş ve üzeri gebeliğin, doğru hazırlıkla son

İSTANBUL, – 35 yaş ve üzeri gebeliğin, doğru hazırlıkla son derece sağlıklı bir şekilde yaşanabileceğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Semra Yüksel, “İleri yaş gebelikler, düzenli kontroller ve sağlıklı bir yaşam tarzıyla son derece güvenli şekilde yönetilebilir. Bu yaş bir engel değil, sadece planlı olmayı gerektirir” dedi.

İstinye Üniversitesi Liv Hospital Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Semra Yüksel, 35 yaş ve üzeri kadınlarda gebelik sürecine dair önemli açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Yüksel, “İleri yaş gebelikler, düzenli kontroller ve sağlıklı bir yaşam tarzıyla son derece güvenli şekilde yönetilebilir. Bu yaş bir engel değil, sadece planlı olmayı gerektirir” dedi.

İLERİ YAŞ GEBELİĞİ NEDİR

Kadınlarda 35 yaş ve sonrasında doğurganlık azalıyor. Bu yüzden 35 yaş üzerindeki gebelikler tıpta “ileri yaş gebeliği” olarak adlandırılıyor. Doç. Dr. Semra Yüksel, bu dönemde gebelik komplikasyonlarının ve bebekte görülebilecek genetik anormalliklerin daha sık rastlandığını belirterek şu bilgileri verdi:

“Kadınlarda yumurta rezervi doğuştan bellidir. Yaş ilerledikçe hem yumurta sayısı hem de kalitesi azalır. 35 yaş üzerindeki kadınlarda gebelik şansı biraz daha düşer; düşük, gebelik şekeri ve genetik anomaliler gibi riskler artabilir. Ancak bu durum korkutucu olmamalı. Düzenli doktor kontrolü, bilinçli planlama ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla risklerin büyük bölümü yönetilebilir.”

‘ANNELİK YAŞI YÜKSELİYOR’

Son yıllarda tüm dünyada annelik yaşı giderek arttığına değinen Doç. Dr. Yüksel, bu durumu toplumsal ve teknolojik değişimlerle ilişkilendirdi. Doç. Dr. Yüksel, şu bilgileri paylaştı:

“Kadınların eğitim düzeyinin artması, iş hayatında daha aktif rol almaları, evlilik yaşının yükselmesi ve kariyer hedeflerinin öncelik kazanması annelik yaşını ileriye taşıyor. Bunun yanında, tüp bebek gibi yardımcı üreme tekniklerinin yaygınlaşması, yumurta dondurma işlemlerinin daha fazla bilinmesi ve uygulanması da kadınlara zaman kazandırıyor. Dolayısıyla, artık daha fazla kadın, anne olmayı 30’lu yaşlarının sonuna ya da daha nadir olmakla birlikte 40’lı yaşlarına erteliyor.”

‘BİYOLOJİK NEDENLERLE RİSK ARTIYOR’

İleri yaş gebeliklerde görülen risklerin biyolojik temellerine de dikkat çeken Doç. Dr. Yüksel, “Yaşla birlikte yumurta kalitesi düşer, kromozomal anormallik riski artar. Bunun yanı sıra, insülin direnci, yüksek tansiyon ve damar sertliği gibi durumlar da yaşla birlikte daha sık görülür. Bu da gebelik şekeri, hipertansiyon ve preeklampsi gibi sorunlara

zemin hazırlayabilir. Ancak bu riskler erken dönemde tespit edilip yakından takip edildiğinde ciddi bir sorun oluşturmaz” dedi.

‘GEBELİK ÖNCESİ KONTROLLER ÖNEM TAŞIYOR’

35 yaş ve üzeri kadınların gebelik planlamadan önce kapsamlı bir sağlık taramasından geçmesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Yüksel, “Kan sayımı, tiroit, şeker, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri, tansiyon ölçümü, smear testi, meme muayenesi, rahim ve yumurtalık ultrasonu gibi kontrollerin yapılması gerekir. Ayrıca aile öyküsüne göre genetik danışmanlık da önerilebilir. Bu tetkikler, gebelik öncesi olası riskleri önceden tespit etmek açısından hayati önem taşır” ifadelerini kullandı.

‘FOLİK ASİT VE VİTAMİN DESTEĞİ İHMAL EDİLMEMELİ’

Gebelik planlayan kadınlarda en önemli desteklerden birinin folik asit olduğunu söyleyen Doç. Dr. Yüksel, “Hamile kalmadan en az bir ay önce günlük 400 mikrogram folik asit alınmalıdır. Bu destek, bebeğin sinir sistemi gelişimi için çok önemlidir” dedi. Ayrıca D vitamini, B12, demir ve Omega-3 desteğinin de doktor kontrolünde alınması gerektiğini belirtti.

‘SAĞLIKLI VE STRESSİZ YAŞAM TARZI RİSKLERİ AZALTIR’

Doç. Dr. Yüksel, ileri yaş gebelerde dikkat edilmesi gereken en önemli unsurun yaşam tarzı olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:

“Doğal ve işlenmemiş gıdalar tercih edilmeli, tuz ve şeker kısıtlanmalıdır. Günde 20-30 dakika yürüyüş hem fiziksel hem ruhsal dengeyi destekler. Gebeliğin 14. haftasından sonra engel bir durum yoksa gebelik pilatesi veya yoga yapılabilir. Ayrıca sigara, alkol ve aşırı kafein tüketiminden kesinlikle kaçınılmalıdır. Stresin hem anne hem de bebeği olumsuz etkiler. Meditasyon, nefes egzersizleri veya doğa yürüyüşleri gibi yöntemlerle stres yönetimi sağlanabilir.”

‘GEBELİK TAKİBİ KİŞİYE ÖZEL PLANLANMALI’

İleri yaş gebeliklerde takip sıklığının kişiye göre değiştiğini belirten Doç. Dr. Yüksel, “Erken dönemde ikili test ve hücre dışı DNA testi (NIPT) yaptırılmasını öneriyoruz. Anne adayında diyabet, hipertansiyon gibi durumlar varsa ya da bebekte gelişim geriliği riski bulunuyorsa takip aralıkları sıklaştırılır” dedi.

‘DOĞUM ŞEKLİ ANNE VE BEBEK SAĞLIĞINA GÖRE BELİRLENİR’

İleri yaş gebeliklerde doğum şeklinin kişisel sağlık durumuna göre belirlendiğini ifade eden Doç. Dr. Yüksel, “Uygun koşullarda vajinal doğum mümkündür. Ancak bu yaş grubunda sezaryen oranı biraz daha yüksektir. Bunun nedeni iri bebek, gelişme geriliği, gebelik zehirlenmesi veya annenin bağ dokusundaki değişiklikler olabilir. Ayrıca doğumun yapılacağı merkezde olası risklere karşı hazırlıklı olunması gerekir. Doğumun çocuk doktoru ve yenidoğan yoğun bakım ünitesi bulunan bir merkezde yapılması anne ve bebek açısından güvenlik sağlar” dedi.

‘DOĞUM SONRASI DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER’

35 yaş üzeri annelerde doğum sonrası toparlanma sürecinin biraz daha uzun sürebileceğini söyleyen Doç. Dr. Yüksel, “Özellikle diyabet veya obezite varsa yara iyileşmesi daha yavaş olabilir. Bu dönemde yeterli beslenme, iyi yara bakımı ve psikolojik destek çok önemlidir” diye konuştu.

‘35 YAŞ ÜZERİNDE KORKULU DEĞİL, BİLİNÇLİ OLUNMALI’

Doç. Dr. Semra Yüksel, sözlerini şöyle tamamladı:

“35 yaş ve üzeri gebelik, doğru hazırlıkla son derece sağlıklı bir şekilde yaşanabilir. Kadınlar bu dönemi korkuyla değil, bilinçle karşılamalı. Planlı gebelik, düzenli kontroller, dengeli beslenme ve stres yönetimiyle hem anne hem bebek için güvenli bir süreç mümkündür. Bu yaş, anne olmanın önünde engel değil; sadece daha dikkatli ve özenli bir yolculuk gerektirir.”

//
İhbar Hattımıza Dilediniz Haberi Gönderebilirsiniz. Ekimiz Onayladıktan Sonra Haberiniz Burada Yayınlanır.
👋 Hemen Haber Gönder.