‘SÜRECİ SİNDİREMEMİŞ SÖZLER DİNLEDİK’
Genel Kurul görüşmeleri sırasında söz alıp, kürsüye ekmek sepeti ve zeytin dalı ile çıkan DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan, “Elbette ki iktidar sıralarından sürecin ruhuna uygun konuşma yapanları ayrı tutuyorum. Yürekten söylüyorum; ağzınıza, yüreğinize sağlık arkadaşlar, umarım bunun devamı gelir ama bazı iktidar vekillerinden barış dilinden uzak ve süreci sindirememiş sözler dinledik. Bazı bakanların ağzından düşmeyen o kelimeler; ‘Savunma sanayisi, İHA’lar, SİHA’lar, S-400’ler, F-16’lar, füzeler’. Bu kürsüde böylesi bir süreçte savaş uçaklarını koyarak utanmadan, sıkılmadan konuşmalar yaptılar. Terörist siyaseti yaptılar ama ben bu kürsüye nasıl çıktım biliyor musunuz? Bakın, bir elimde zeytin dalı, bir elimde ekmekle çıktım. Niye biliyor musunuz? Çünkü burası savaşın reklamlarının yapılacağı kürsüler değil, burası halkın hayat kürsüsüdür. Bu kürsüden silahın değil, bu kürsüden siyasetin sözünün yükselmesi gerekir. Peki, neden yürüyüşümüze, ‘Ekmek ve barış’ dedik biliyor musunuz? Çünkü ekmek olmadan barış olmaz, barış olmadan da ekmek olmaz” ifadelerini kullandı.
‘BÜTÇE YAPMAYI BİLMİYORSUNUZ’
CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı ise kürsüye Türkiye haritası üzerine büyük harflerle ‘Kriz’ yazan bir dövizle çıktı. Döviz kürsüye sığmayınca TBMM Başkanlık Divanı’nın bulunduğu yere koyan Sarı’ya, Meclis Başkanvekili Celal Adan müsaade etmedi. Bunun üzerine Sarı, dövizi yanına aldı. Sarı, “Bu millet sizden bir çözüm bekliyor ama siz bir şeyin farkında değilsiniz. Şunu görmekten rahatsız oldunuz, bu tabelayı görmekten rahatsız oldunuz. Ülkeyi içine soktuğunuz durumdan rahatsızsınız değil mi? Ekonomide kriz var, adalette kriz var, hukukta kriz var, sağlıkta, eğitimde, tarımda kriz var. Gençler umutsuz, emekliler yoksul, çiftçi borç batağında ve siz, bu kriz ortamında hazırladığınız 24’üncü bütçenizde de yine sınıfta kaldınız. Yazıklar olsun size. Yazıklar olsun, bu vatandaşı unuttunuz. 24’üncü bütçenizde neden hiçbir şeyi çözemezsiniz biliyor musunuz? Çünkü bütçe yapmayı bilmiyorsunuz” diye konuştu.
‘CHP’DE KRİZ VAR’
Daha sonra söz alan AK Parti Grup Başkan Vekili Leyla Şahin Usta, “Seçim 2023’teydi ve o kırmızı ışığı vatandaş, bizim milletimiz sandıkta CHP’ye gösterdi, 6’lı koalisyonunuza gösterdi. Ama hala bir hayal dünyasında yaşıyorsunuz. Çizdikleriniz bir hayal. Çizdikleri pankartta da CHP’nin renklerini kullanmışlar, hakikaten CHP’de bir kriz var, bunu çok güzel ifade etmişler. Tebrik ediyorum kendilerini. Bütçe yapmayı beceremediğimizi iddia etti sayın hatip. Rakamlarla neler yapılabileceğini saydı ama meşhur bir laf vardır; ‘Geçti Bor’un pazarı, sür arabanı Niğde’ye’ derler. Biz bunların hepsini; saydığınız yolları da, okulları da, hastaneleri de, geçitleri de hepsini çoktan yaptık. Daha geçen gün Belçika Brüksel’de Sayın Genel Başkanınız traktörlere el salladı. Unuttunuz galiba, bir seçim kampanyası vardı. Sayın Özgür Özel kampanyada her çiftçiye bir traktör verecekti. Sonra kendisine sorulduğunda, ‘Ben onu seçim kampanyası için sansasyon olsun diye söyledim’ diye kendi ağzıyla söyledi” ifadelerini kullandı.
’17-25 YOLSUZLUK HAFTASININ İÇİNDESİNİZ’
AK Parti’li Usta’nın konuşması sırasında CHP milletvekilleri sıra kapaklarına vurdu. Genel Kurul’da AK Parti ve CHP milletvekilleri arasında atışmalar yaşanırken, CHP Grup Başkan Vekili Gökhan Günaydın söz aldı. Günaydın, “Serkan Sarı arkadaşımız tümüyle bütçe eleştirisi içerisinde kalmak suretiyle bir konuşma yaptı. Konuşmada sesini yükselttiği doğrudur ama sözünü de yükseltti ve sözünün tamamı sizin bütçeniz üzerindeydi. Sizin buradan heyecanlanıp da söz hakkı almanızı garipsediğimi söyleyeyim. Çünkü söylediklerine bir yanıt vermeniz gerekir, verdiğiniz zaman bunun bir anlamı olur. Dolayısıyla bu vergiyle Türkiye’yi yolsuzlukta ve yoksullukta birinci yaptınız. 17-25 yolsuzluk haftasının içindesiniz, 12’nci yılındasınız, bunu asla unutmayın” dedi.
‘YOLSUZLARA YOL YAPMAYI ÖĞRETECEĞİZ’
AK Parti Grup Başkan Vekili Leyla Şahin Usta, yerinden konuşarak, “Sadece şunu ifade etmek istiyorum. Bakın, oturduğumuz yerin karşısında, sizin de altınızda, oturduğunuz yerde, ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyor. 2023’te bu milletin sandıktaki oyuna karşılık siz hala bir saygı duymayı öğrenemediniz. 2024’te yerel seçim yapıldı, yerel seçim ile genel seçimi ayırt edemiyorsunuz. Genel seçimle 5 yıllık bu ülkenin yönetim hakkını millet kendi özgür iradesiyle sandıkta bize verdi. Bu beş yılı sonuna kadar kullanacağız. Yolsuzlara da yol yapmayı öğreteceğiz” diye cevap verdi.
‘BUNA SİYASETTE ‘TOPAL ÖRDEK’ DERLER’
Genel Kurul’da tartışmalar yaşanırken CHP Grup Başkan Vekili Gökhan Günaydın, “2023 seçimleri oldu, 2023 seçimlerinin nasıl olduğunu biliyoruz. Elbette sonuçlara bir şekilde bir saygı duyuluyor. 2024’te de bir seçim daha yapıldı. Buna siyasette ne derler biliyor musunuz? Buna siyasette ‘Topal ördek’ derler. 2023’te seçimi kazandınız, 2024’te kaybettiniz; topal ördeksiniz, ilk seçimde gideceksiniz” diye konuştu.
‘ONUN İÇİN Mİ O KADAR ÇOK KURULTAY YAPIYORSUNUZ’
AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, CHP’nin kurultaylarını hatırlatarak, “Onun için mi o kadar çok kurultay yapıyorsunuz? Her gün topal ördek olmamak için kurultay yapıyorsunuz. Çok iyi anladım şimdi” dedi.
BAKAN BAK SORULARI YANITLADI
Yaşanan tartışmaların ardından görüşmelere devam edildi. Teklifin 4’ncü maddesi üzerine görüşmeler sürerken Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Bağımlılıkla mücadele ve uyuşturucu ile ilgili sorular üzerine Bakan Bak, şunları söyledi:
“Gençlik ve Spor Bakanlığı, Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu üyesi olan bakanlıklardan bir tanesi. Bizim görevimiz, öncelikle önlemektir. Bu amaçla gençlerimizi spor tesislerine davet etmek; sporun birleştirici, iyileştirici gücünü kullanarak, amatör spor kulüplerinde yaptığımız spor tesisleri ve havuzlarla birlikte pek çok aktiviteyle onların enerjisini alıp doğru bir yöne yönlendirmek için çabalıyoruz. Bununla ilgili örnek çalışmalarımız var, Edirne’de dezavantajlı ve uyuşturucu kullanılan mahallelerde çocuk ve gençlerle çalışmalar yapıyoruz. O mahallelerde ki spor kulüpleri sayesinde turnuva ve organizasyonlar sayesinde çok etkin sonuçlar aldık. Edirne’de sahalar, turnuvalar, muhtarlarla, sivil toplum kuruluşlarıyla beraber yaptığımız çalışmalarda gençlerin daha çok okula gittiğini, devamsızlığın azaldığını, derslerdeki başarıların arttığını ve sosyal dayanışma içerisinde toplumla iç içe olduklarını gözlemledik. Bunu İstanbul’da da yapıyoruz, İstanbul’un çeşitli ilçelerinde yapıyoruz; Adana’da yapıyoruz, pek çok ilde yapıyoruz. Bununla ilgili bizim, ‘Mahalledeyiz’ diye programımız var. Orada mahalledeki amatör spor kulüpleriyle beraber bu süreci yürütüyoruz.”
‘AMATÖR SPOR KULÜPLERİNE 1 MİLYAR LİRA DESTEK VERDİK’
Bakan Bak, Hakkari Yüksekova’da 5 bin kişilik stadyum projesine başladıklarını vurgulayarak, “Yüksekova Spor bayan takımı var, şampiyon olarak lige çıktı. Yine, orada Hakkarigücü var. Hakkarigücü, bayan takımları ve oradaki amatör spor kulüplerine destek oluyoruz. Bakanlık olarak bu yıl amatör spor kulüplerine 600 milyon TL nakdi olmak üzere toplam 1 milyarın üzerinde bir destek verildi. 2026 yılında da daha fazla bir desteği öngörüyoruz çünkü amatör spor kulüpleri gerçekten gençlerimizi spora yönlendiriyor. Bunun bir parçası yine Yüksekova ve Hakkari’de Sporcu Kamp Eğitim Merkezi Projesi devam ediyor, oraya yatırım yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘HEP BİRLİKTE ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
‘Terörsüz Türkiye’ süreci kapsamında yapılan çalışmalardan bahseden Bakan Bak, şöyle devam etti:
“Bizim amacımız gençlerin sporun birleştirici, iyileştirici gücünü kullanarak spora yönlendirilmesi ve sosyalleşmesi; gençlik merkezlerinde vatanını, milletini seven, toplumla uyumlu gençler yetiştirmek. O yüzden yine Kredi Yurtlar Kurumumuzda yaptığımız çalışmaları da tekrar ifade edeyim; 1 milyon kapasiteye ulaştık ve bu yıl bize başvuran gençlerimizin yüzde 97’sini yerleştirdik. Önümüzdeki yıl çok daha rahat olacak. İnşaatı devam eden yurtlarımız var, yine yaklaşık 40-50 bin kişilik kapasiteyi de önümüzdeki yıl tamamlamış olacağız. Dolayısıyla, gençlerimize bu şekilde yatırıma devam ediyoruz. Doğru bir süreç, bütün bu süreci bağımlılıkla mücadele konusunda, uyuşturucuyla, dijital bağımlılıkla mücadele konusunda hükûmetimiz ilgili bakanlıklarla, Aile Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, bizler, Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere koordineli bir şekilde bunu yürütüyoruz. Burada tabii ailelerimiz de çocuklarını yakından takip etmeleri çok önemli, hepimiz çocuklarımızla konuşmalıyız, siz çocukla konuşmazsanız, siz çocukla sohbet etmezseniz, onun sorunlarını dinlemezsiniz başkaları devreye giriyor. Dolayısıyla burada ailelerimize de görev düşüyor. Hep beraber, bu beladan kurtulmayı hedefliyoruz, hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz.”